MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin 08/08/2008 tarihinde .... karşıdan karşıya geçerken bir otomobilin kendisine çarpması sonucu hayat fonksiyonlarını ağır derecede etkileyecek nitelikte yaralandığını, sağ bacak dizinin parçalanmış olması sonucunda sakat kaldığını, müvekkiline çarpan şahsın müvekkili hastaneye götüreceğini söyleyerek arabasına aldığını, ancak ıssız bir sokakta aracından atarak kaçtığını, müvekkilinin bu olay neticesinde sakat kalana kadar kendisi, eşi ve müşterek kızlarının geçimini ve ihtiyaçlarını aldığı emekli maaşı haricinde gündelik hayatta iş takipçiliği yaparak aylık 3.000,00 TL ek gelir ile sağladığını, kaza sonrasında sakat kalması nedeniyle evinden dışarı çıkamadığını, müvekkilinin son derece kolaylıkla yapabildiği bir çok şeyi yapamaz hale geldiğini, sosyal hayatının sona erdiğini, ekonomik durumunun kaza sonrasında son derece bozulduğunu belirterek, 4.000,00 TL bedensel zarar, 2.000,00 TL tedavi gideri, 1.000,00 TL bakıcı gideri, 1.000,00 iş göremezlik nedeniyle uğranılan zarar olmak üzere toplam 8.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili; talebini 10.190 TL kalıcı sakatlık, 2.250 TL tedavi gideri, 1.227 TL bakıcı gideri olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 10.190,30 TL kalıcı sakatlık, 3.385,37 TL geçici çalışamama tazminatı olmak üzere toplam 13.667,50 TL' nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....1-Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre davacının muhtemel yaşam süreleri belirlenirken ...) yaşam tablosu esas alınmalıdır. Ayrıca, iş göremezlik tazminatı hesaplanırken rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır (...). Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının bakiye ömrü belirlenirken,... yaşam tablosu esas alınmış ise de, davacının nüfus kaydından da anlaşıldığı üzere, 06.01.2014 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Buna göre, bilinen bir gerçeklik var iken varsayıma dayalı olarak yaşam süreleri belirlenmemelidir. Mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak, davacının ölüm tarihine kadar iş göremezlik zararının ne kadar olduğu belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmiş olması doğru görülmemiştir.2-Ayrıca, davacı dava devam ederken öldüğüne ve ölüm ile taraf ehliyeti sona erdiğine göre mirasçılarının katılımı sağlanarak davaya devam edilmemesi de doğru olmayıp kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.