Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9004 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 97 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ayvalık 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/06/2012NUMARASI : 2009/738-2012/485Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan dava hakkında hüküm tesisine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı M.. T.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı M.. T..'ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcunu ödememek amacıyla kendisine ait taşınmazları davalı M.. B..'a sattığını, onunda 1-3 ve 4 nolu bağımsız bölümleri M.. A..'a, 2 nolu bağımsız bölümü H.. K..'a, onun da davalı M.. A..'a sattığınıöne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir. Davalılar H.. K.., M.. T.. ve M.. A.. davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir.Mahkemece, borcun 6111 Sayılı Yasa uyarınca yapılandırılması nedeniyle konusuz kalan dava hakkında hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı M.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Maliye Hazinesi tarafından yapılan takip sonucu borçlu ile 6111 sayılı Kanun gereğince yapılandırma sözleşmesi yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak sözü edilen yasa uygulamasında, yapılandırmanın, davacı tarafça açılmış tasarrufun iptali davalarını durduracağı ya da ertelemesini sağlayacağı yolunda bir hüküm bulunmamaktadır. Buna ilaveten 6111 sayılı Kanun’a dayalı olarak 14/03/2011 tarihinde çıkarılan 2011/1 nolu iç genelgede de 6111 sayılı Kanuna göre borçlarını ödemek üzere başvuruda bulunan mükelleflerin borçlarının, Kanun ile ödeme planına bağlandığından, haklarında bu borçlar nedeniyle cebren tahsil işlemleri yapılmayacağı, yasanın yayımlandığı 25/2/2011 tarihinden önce uygulanmış hacizler ve bu hacizlere dayanılarak başlatılan satış işlemlerinin durdurulacağı diğer taraftan borçları, anılan Kanun gereğince taksitlendirilen mükelleflerin, yasa hükümlerini ihlal etmeleri halinde ise durdurulan cebren tahsil işlemlerinin yeniden başlatılacağı belirtilmiştir. Kısaca 6111 sayılı Yasa uygulaması gereği olarak borcun yeniden yapılandırılması işleminin, açılmış davaları durdurmayacağı ancak İdare’nin takdiri ile icra işlemlerinin yapılandırma sözleşmesi ihlal edilmediği sürece ertelenebileceği açıktır. Hal böyle olunca davaya devam edilerek taraf delillerinin toplanması ondan sonra hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın konusuz kaldığından bahisle hüküm kurulmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davalı M.. T.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı M.. T.. geri verilmesine 5.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.