MAHKEMESİ : Bayındır Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/02/2013NUMARASI : 2010/282-2013/50 Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı T.. Ç.. vekili ve davalı S.. Z.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu traktör ile müvekkillerinin çocuğu olan H. B.'nun yolcu olarak bulunduğu motosikletin çarpışması sonucu küçüğün yaralanarak malul kaldığını, davalı sürücünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla küçük Hüseyin için 15.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı Hüseyin için 40.000,00 TL, davalı baba Hamit için 5.000,00 TL ve davacı anne Şermin için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar T.. Ç.. ve S.. Z..'dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 51.489,80 TL'ye yükselttiklerini bildirmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı Hüseyin için 51.489,90 TL maddi tazminatın davalılar T.. Ç.. ve S.. Z.. için olay tarihi olan 04.05.2008 tarihinden itibaren, davalı G. Sigorta AŞ için dava tarihi olan 30.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı Hüseyin'e verilmesine, davacı Hüseyin için 5.000,00 TL, davacı Hamit için 1.000,00 TL, davacı Şermin için 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04.05.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar T.. Ç.. ve S.. Z..'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı T.. Ç.. vekili ve davalı S.. Z.. vekili tarafından temyiz edildi. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı T.. Ç.. vekili ve davalı S.. Z.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zararın tazmini istemine yönelik maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu küçüğün malul kalacak şekilde yaralanması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı T.. Ç.. vekili ve davalı S.. Z.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.236,45 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar Tamer ve Süleyman'dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 2.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.