Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 873 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23993 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tahkim davası hakkında ...İtiraz Hakem Kurulu tarafından verilen 22.04.2014 tarih, 2014/158 Esas, 2014/252 Karar sayılı kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili başvuru dilekçesinde, davalıya zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı araçta yolcu olarak bulunan ...'nin tek taraflı olarak oluşan kazada vefat ettiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için ayrı ayrı 25.000,00.-TL olmak üzere toplam 50.000,00.-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile arttırmıştır. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. ...Hakem Heyeti kararınca başvurunun kabulü ile anne ... için 44.391,96.-TL, baba ... için 41.337,11.-TL olmak üzere toplam 85.729,07.-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 31.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmiş, davalı ... vekilinin karara itirazı üzerine ... Hakem Heyetince, itirazın reddine karar verilmiş; karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava davacılar murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu'nun 45. maddesi (6098 sayılı TBK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı ist... ilişkindir. Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK'nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Destekten yoksun kalma tazminatı Borçlar Kanununun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup "ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir" şeklinde hükme bağlanmıştır. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK'nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Desteklenen (yardım gören) kimsenin BK.45 gereğince tazminat isteme hakkının doğabilmesi için, destek sayılan kimsenin ya fiilen ilgiliye bir yardımda bulunması, bakması veya ileride böyle bir yardım veya bakma ihtimalinin ciddi olarak muhtemel olması lâzım ve yeterlidir. Bir kimseye kanun hükmü veya akdî bir mükellefiyet icabı ileride bakması çok muhtemel olanlar da destek sayılırlar. Doktrin bu tür desteklere “farazi destek” adını vermektedir. Bundan maksat, ölenin ölmemiş olması halinde davacıya bakma hususunda kanunî bir yükümlülük altında bulunmasıdır. Destekten yoksun kalma tazminatının önemli şartlarından biri bakma unsurudur. Bir başkasına bakma, destek sayılmanın en önemli şartıdır. Bakma fiilen mevcut olabileceği gibi, ileride gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel de bulunabilir. Bu anlamda tazminat talebi, ölenin bakım gücüne sahip olması şartına bağlıdır. Bu nedenle, ölümün gerçekleştiği anda veya ileride bakım gücü olmayan kişi, destek sayılamaz. Bu durumun ispatı da davacıya düşer. Ancak destek olunan kişiye ne şekilde yardımda bulunulduğu önemli değildir. Destek görene yapılan yardım, beslenme, giyinme veya barınmaya yönelik olabileceği gibi, eğitim, sağlık, kültür gibi alanlarda da olabilir. Bu anlamda yardımın para verilerek yapılması da şart değildir. Ayni yardımlar gibi hizmet edimleri de destek niteliği taşıyabilir (..., Destekten Yoksun Kalma Tazminatı, ... 2004, s. 102-107; ..., Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 16,...2014, s. 759). Yapılan açıklamalar dikkate alınarak somut olay değerlendirildiğinde, davalı sigorta şirketi vekili savunmasında ve temyiz itirazında davacıların desteği olduğu iddia edilen müteveffanın özürlü olduğunu ve davacılara desteğinin sözkonusu olamayacağını ileri sürmüştür. Bu iddiaya ilişkin olarak dosya kapsamında 20.03.2008 tarih, 381 sayılı, ... Devlet Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu Raporu bulunmakta olup sözkonusu rapor içeriğinden müteveffanın “Hafif Düzeyde Mental Retardasyon” ve “Sol Kulakta Orta Derecede, Sağ Kulakta İleri Derecede Sensörinoral İşitme Kaybı” nedeni ile % 63 oranında çalışma gücü kaybı bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna karşın ... Hakem Heyetince davalı sigorta şirketinin bu yöndeki savunma ve itirazlarına yönelik her hangi bir değerlendirme yapılmadığı karar içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu bakımdan destek olduğu iddia edilen müteveffanın sözü edilen rapor içeriğine göre bakıma muhtaç olup olmadığı, bakıma muhtaç değil ise bakım gücüne sahip olup olmadığı ve yukarıda açıklandığı gibi müteveffanın davacılara hizmet edimleri de dahil olmak üzere destek olup olamayacağının araştıralarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. 2-Yukarıda açıklanan bozma nedeni dikkate alınarak davalı sigorta şirketinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.