Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8528 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6457 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından .... ile sigorta edilen ve davalının maliki olduğu .... plakalı aracın alkollü .... idaresinde iken 28/02/2012 tarihinde... plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından hasarlanan araçla ilgili olarak 29/05/2012 tarihinde 3.910,00 TL tazminat ödenerek davalı hakkında icra takibi başlatıldığını ancak davalının borca itiraz ettiğini belirterek davalının haksız itirazının iptaline ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, görev itirazında bulunmuş ve davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalı itirazının kısmen iptali ile icra takibinin 3.910,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, 3.910,00 TL'nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, ... nedeniyle, karşı araç hasar bedelini ödeyen sigorta şirketinin kendi sigortalısına karşı başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.2918 sayılı ...nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir....Karayolları Trafik Yönetmeliğinin "... Yasağı" başlıklı 97/1. maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra bu konu ile ilgili olan "b-2" bendinde; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir. Öte yandan, ... B.4.d maddesinde; tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK'nun 1409/2 maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir. Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (... sayılı ilamları) Somut olayda, sigortalıya ait aracı kullanan sürücü kazadan yaklaşık yarım saat sonra yapılan ölçümde 0.93 promil alkollü çıkmıştır. Ancak yukarıda açıklanan ilkelere göre, ... sürücünün alkollü olması yalnız başına hasarın teminat dışında kalmasını gerektirmez. Bu durumda mahkemece, iki trafik uzmanı ile bir nörolog doktordan oluşturulacak bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, olayın oluş şekli, yol, hava ve trafik durumu, sanığın savunması, kaza tespit tutanağı, sürücüde tespit edilen alkol oranı, kusur durumu birlikte değerlendirilerek, kazanın münhasıran (salt) alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin,başka unsurların da etkili olup olmadığının belirlenmesi için gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken alkolün kazaya etkisi konusunda değerlendirme yapmaya ehil olmayan bilirkişi heyetinin raporuna dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Kabule göre de, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bozma neden ve şekline göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.