Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8494 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 1770 - Esas Yıl 2010
Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı alacaklı vekili, Beyoğlu Birinci İcra Müdürlüğü'nün 2007/2388 Esas sayılı dosyasından, borçlu şirketin danışıklı olarak tüm mal varlığını devrettiği 3. kişinin deposunda yapılan 24.04.2007 tarihli haciz sırasında, davalı 3. kişi lehine İstihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek, İİK'nın 99. maddesine dayalı olarak 3. kişinin istihkak iddiasının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı 3. kişi vekili, davalı şirketin 1984 yılında borçlu şirketin ise 1963 yılında kurulduğunu, her iki şirketin kurucu ortağı LErdal'ın 2004 yılında ölümünden önce davalı 3. kişi şirketteki hisselerini devrettiğini ve şirketler arasında irtibat bulunmadığını, takip konusu alacağın danışıklı olduğunu ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davalı 3. kişi ve borçlunun ortakları arasında organik bağ bulunduğu distrübüterlerinin ve çalışanlarının aynı kişilerden oluştuğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK'nın 99. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3. kişi elinde haczedilmesi üzerine 3. kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. Tüzel kişilerde istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 24.04.2007 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Ahmefin 3. kişinin çalışanı (aşçısı) olduğu 3. kişi şirket tarafından bizzat belirtilmiştir. Anılan şahsın, 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili 3. kişi tüzel kişi şirketin temsilcisi olmadığı sabittir. Davalı 3. kişinin yetkili temsilcisi tarafından hacizden itibaren İİK'nın 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasında bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece alacaklı tarafından açılan istihkak davasının, süresinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı 3. kişiye geri verilmesine 19.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.