MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı borçlu ve bir kısım 3.kişiler vekili ile davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı alacaklı İdare vekili, dava dışı tasfiye halinde....'nin müvekkiline vergi borcu bulunduğunu vergi borcunun tahsili için borçlu hakkında 6183 Sayılı Kanun uyarınca takip başlatıldığını, borçlu şirketin borcu karşılayacak malvarlığına rastlanılamadığını, bu nedenle 6183 Sayılı Kanunun 35.maddesi uyarınca borçlu şirket ortağının, borçlu şirketin borcundan kurtulmak amacıyla taşınmazlarını akrabaları olan diğer davalı 3.kişilere satarak devir ettiğini ileri sürerek satışlara ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı borçlu ... vekili, davanın süresinde açılmadığını, satışların müvekkilinin borçları nedeniyle yapılan gerçek satışlar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı 3.kişi ... satışın gerçek bir satış olduğunu, taşınmazın emlakçı aracılığıyla satın alındığını, daha sonra da ....'a sattığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.Dahili davalı ... vekili, müvekkilinin diğer davalı ...'a ait taşınmazı emlakçı aracılığıyla 62.500 TL bedelle satın aldığını, bunun 47.000 TL'sinin banka aracılığıyla ödendiğini, kalan 15.500 TL'sının ise tüketici kredisi çekilerek babası tarafından ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.Mahkemece davacı İdare tarafından dava dışı borçlu hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca takip yapıldığı vergi inceleme raporu ile birlikte vergi ceza ve ihbarnamesinin ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket yetkilisinin şirket borcundan kurtulmak amacıyla taşınmazlarını kızları olan davalılar ... ve ... (...) ve rayicinin çok altında satarak devir ettiği, bu devirlerin 6183 Sayılı Kanunun 27 ve 28.maddeleri uyarınca iptale tabi olduğu gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden davanın kabulü gerektiği, davalı ....'ın dava konusu diğer taşınmazı davalı ...'tan satın aldığı, TMK 1023.maddesi kapsamında 3.kişi ve iyiniyetli olduğu, bu davalının satın aldığı taşınmaz yönünden davanın reddi gerektiğinden bahisle davanın kısmen kabul-kısmen reddine, kabul olunan taşınmazlar yönünden tasarrufların iptali ile davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı borçlu ve bir kısım 3.kişiler vekili ile davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.1-Davalılar ..., ... ve ... vekilinin temyiz incelemesinde;Hükmü temyiz eden bir kısım davalılar vekili 15.12.2014 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiğini bildirmiş olup vekaletnamesinden temyizden feragate yetkili olduğu anlaşıldığından temyiz dilekçesinin feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı alacaklı İdare vekilinin temyizine gelince;Dava, İİK'nun 277.maddesine dayalı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Mahkemece dava konusu taşınmazlardan 195 ada 4 parselin davalı 3.kişi ... tarafından, davalılardan ....'a 23.8.2008 tarihinde yapılan satışının iptaline karar verilmiş ise de bu taşınmazın borçlu tarafından davalı ...'a yapılan 25.5.2007 tarihli satış yönünden olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin feragat nedeni ile reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı 3.kişilere geri verilmesine 11.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.