MAHKEMESİ : İstanbul 16. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/05/2012NUMARASI : 2010/459-2012/518 Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili nisbi vekalet ücreti takdir edilmediğinden davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı 3.kişi vekili, Şişli 8.İcra Müdürlüğünün 2009/40976 sayılı takip dosyasından, 27.02.2010 tarihinde davacı şirkete ait iş yerindeki malların haczedildiğini belirterek İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı alacaklı vekili, ödeme emrinin iptal edildiğinden haczin kalktığını, davacı şirketin borçlu tarafından paravan olarak kurulduğunu, davacının haksız olduğundan yargılama giderinin üzerine bırakılmasını istemiştir. Davalı borçlu, duruşmalara gelmemiş ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, ödeme emri iptal edildiğinden hacizlerin kalktığı ve davanın konusu kalmadığından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderinin davalı alacaklıya aleyhine yükletilmesine karar vermiş; hüküm, davalı alacaklı vekili nisbi vekalet ücreti takdir edilmedi??inden davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı 3.kişi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı alacaklı vekilinin temyizine gelince: Dava konusu haciz 27.02.2010 tarihinde yapılmıştır. Geçerli bir haczin varlığı için icra takibinin kesinleşmesi gerekir. Borçlu adına çıkartılan ödeme emrinin 08.02.2010 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verildiğinden, haciz tarihinde kesinleşmiş bir takip ve dolayısı ile geçerli bir haciz bulunmadığından davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan kısa kararda yargılama giderinin davacı 3.kişi aleyhine hükmedilmesine rağmen gerekçeli kararda alacaklı aleyhine hükmedilmesi de hatalı olmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı 3.kişinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile 2 nolu bentte açılanan nedenlerle davalı alacaklının temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,05 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 27.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.