Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 842 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12765 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :... Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı ....kişi vekili, ... ..... Müdürlüğü'nün 2010/14129 sayılı takip dosyasından ......2011 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, borçlu ile bir ilgilerinin bulunmadığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı alacaklı vekili, haciz mahallinde borçluya ait belgeler bulunduğunu, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğunu, borçlunun davacı ....kişi şirketin ortaklarından olup istihkak iddiasının muvazaaya dayandığını savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı borçlu duruşmada, mahcuzların kendisine ait olmadığını beyan etmiştir.Mahkemece, haczin davacı ....kişi şirketin adresinde, borçlunun yokluğunda yapıldığı, mülkiyet karinesinin ....kişi yararına olduğunu, aksinin davalı alacaklı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, ....kişinin İİK'nin 96 vd maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.Haciz, borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmamış olmakla birlikte haciz mahallinde hazır bulunan ....kişi çalışanı, işe yeni girdiğini, kendisini borçlu ...'u işe aldığını beyan etmiştir. Haciz mahallinde borçlunun adını taşıyan ve borçluya ait belgeler bulunmuştur. Bu durumda, İİK'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Bu yasal karine aksinin davacı ....kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir. Davacının dayandığı sağlaması her zaman mümkün olan ve borcun doğumundan sonraki tarihi taşıyan faturalar ile vergi kaydı karine aksini ispata yeterli değildir. Borcun doğum tarihinden sonra kurulduğu anlaşılan davacı şirket ortaklarının borçlu ile aynı soyadını taşıdığı, ortaklardan .......'un borçlunun kızı olduğu, borçlunun ortağı olduğu dava dışı .... Şti'nin de haciz adresinde faaliyet gösterdiği, borçlu ile davacı arasında alacaklıdan mal kaçırma kasdıyla yapılan muvazaalı işlemler olduğu açıktır. O halde davacı ....kişinin davasının reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 31...2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.