Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8378 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7998 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Alaçam Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/02/2013NUMARASI : 2009/103-2013/36 Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı N.. K.. vekili ve davalı A.. A.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, müvekkilinin sürücüsü olduğu araca çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, tedavi süresince kazanç kaybının olduğunu, halen iyileşemediğini belirterek 5.000,00 TL maddi tazminatın davalı.... Sigorta AŞ'den dava tarihinden itibaren yasal faizi ile, diğer davalı N.. K..'dan olay tarihi olan 03/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkil davacıya ödenmesine, müvekkilinin çektiği ızdırap, üzüntü, yatağa ve koltuk değneğine bağlı kalması, işgücü kaybı ve davalı sürücü N.. K..'nın kaza sonrasında, davacıyla hiç görüşmemesi sebebiyle davalı N.. K..''dan müvekkili Ş.. Ö.. lehine 25.000,00 TL manevi tazminat'ın olay tarihi olan 03/04/2009 tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile müvekkil davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen davada davacı vekili, davalının karşı aracın ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğunu belirterek 5.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl ve birleştirilen dosyalarda; maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 12.112,45 TL geçici iş göremezlik zararı ile 97.339,78 TL sürekli iş göremezlik zararı toplamı olan 109.452,23 TL maddi tazminatın, davalı N.. K.. yönünden olay tarihi olan 03.04.2009 tarihinden, davalı ... Sigorta AŞ ve A.. A.. yönünden ise dava tarihi olan 03/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketi yönünden sigorta limiti ile sorumlu olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 250,00 TL yol ve tedavi giderinin davalı N.. K.. yönünden olay tarihi olan 03.04.2009 tarihinden itibaren, davalı A.. A.. yönünden ise dava tarihi olan 03/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketi yönünden sigorta limiti ile sorumlu olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı tarafın araçla ilgili kazanç kaybına yönelik talebinin atiye bırakılması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 8.000,00 TL manevi tazminatın, davalı N.. K..'dan olay tarihi olan 03.04.2009, birleştirilen dosya davalısı A.. A..'den ise 03.08.2009 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı N.. K.. vekili ve davalı A.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekili, davalı Nurittin Kethuda vekili ve davalı A.. A.. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma ve malul kalma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının daimi işgöremezlik oranı ve kusur oranları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir. 2-HUMK'nun 185/1 maddesi (HMK'nın 123. maddesi) gereği, davacı, davalının rızası olmaksızın davasını takipten vazgeçemez. Somut olayda, davacı vekili, 13/02/2013 tarihli dilekçe ile kazanç kaybına yönelik taleplerini atiye bıraktıklarını bildirmiştir. Mahkemenin, davacı vekilinin atiye bırakma talebine yönelik davalıların muvafakat edip etmedikleri hususunda beyanlarını almadan yazılı şekilde hüküm kurması doğru değildir. 3-Motorlu Kara Taşıt Araçları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın, sigorta teminatının kapsamını belirleyen 1. maddesine göre, bu tür sorumluluk sigortasını yapan sigortacı, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını poliçede yazılı hadlere kadar temin etmekle yükümlüdür. Davalı .....Sigorta AŞ şirketi, kazaya karışan aracı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile teminat altına almış olup, kaza tarihindeki poliçe teminat limiti araç başına maddi 150.000,00 TL’dir. Davalı A.. A.. şirketi ise, kazaya karışan aracı ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi ile teminat altına almış olup teminat limiti maddi ve manevi 30.000,00 TL'dir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen maddi tazminat miktarının zorunlu mali sorumluluk sigortası teminat limiti dahilinde kaldığı dikkate alınarak aracın ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olan davalı A.. A.. yönünden maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 4)Davalı A.. A.. yönünden manevi tazminat talebinin kabulüne karar verildiği halde davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili, davalı N.. K.. vekili ve davalı A.. A.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekili, davalı N.. K.. vekili ve davalı A.. A.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı M.. K..'ya geri verilmesine 26/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.