Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8352 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 5225 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile D...... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili,davalı Belediye adına kayıtlı davalı D...... idaresinde bulunan 01 …… 093 plakalı aracın, müvekkiline ait 01 …… 110 plakalı araca çarpması nedeniyle aracında 23.143.930.000TL'sı hasar bedeli, 20.000.000.000TL'sı değer kaybı ve 2.700.000.000TL'sı kazanç kaybı meydana geldiğini, davalının siğorta şirketi tarafından 4.000.000.000TL'sı tazminatın ödendiğini belirterek kalan 41.955.930.000TL'sı tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı Belediye vekili ve davalı D...... kusur oranı ve tazminat miktarını kabul etmediklerini davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 24.062.13YTL'si nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve mütessilen tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı belediye vekili ve davalı D...... tarafından temyiz edilmiştir. 1- Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamamsına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Prof.Dr.Kadir Aydın tarafından düzenlenen 31.10.2005 tarihli raporunda, davacı aracında parça ve işçilik değerleri amortisman ve hurda değerleri düşülerek KDV.dahil 18.680.843.500TL'si hasar,2.500.000.000TL'si değer kaybı ve 2.700.000.000TL'si kazanç kaybı tespit edilmiştir. Davacı vekili bu rapor ile belirlenen değer kaybının dışında kalan diğer hususlara itirazı bulunmadığını, davalılar ise, toplam tazminat miktarını kabul etmediklerini söylemişlerdir.İtiraz üzerine Adli Tıp Kurumundan alınan 11/04/2006 tarihli raporunda ise, parça ve işçilik bedeli KDV dahil 21.362.130.000TL'sı olarak tespit edilmiş, bu miktara değer kaybı ve kazanç kaybı bedelleri eklenmiş siğorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsubu yapılarak bu rapora göre karar verilmiştir. Ancak, 31/10/2005 tarihli bilirkişi hasar raporunda belirtilen 18.680.843.500TL'si parça ve işçilik bedeli davacı tarafından kabul edilmiş olmakla davalılar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturacağı gözetilmeden Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenen parça ve işçilik bedellerin kabul edilerek fazlaya hükmedilmesi doğru değildir. 3-Davacı vekili dava dilekçesi ile, aracı tamir süresince çalıştırılmaması nedeniyle uğradıkları kazanç kaybını da talep etmiş, bilirkişi aracın serviste kaldığı süreyi esas alarak 27 gün çalışamadığını kabul etmiş ve 2.700.000.000TL kazanç kaybı belirlemiştir.Ancak kazanç kaybı belirlenirken, davacının aracını çalıştırmaması nedeniyle zorunlu giderleri olan yakıt ve amortisman vs. masrafları yapmadığı dikkate alınarak bu miktarın mahsubu ile net kazanç kaybının tespit edilmesi gerekir. Mahkemece yapılacak iş; bilirkişiden bu hususta ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir. Sonuç:yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 14/11/2006 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Bonodaki metne itiraz - Takibin durmasına neden olabilir mi? Alacaklı vekili tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlu vekilinin borca itirazı üzerine icra mahkemesince takibe konu senet nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılama gerekçe gösterilerek HMK 209/1 maddesi uyarınca takibin durdurulmasına kar HAGB'ye itiraz üzerine hem şekil hem de esastan incelenir Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan sanık S.nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 154/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına da Sahte fatura kullanma-zamanaşımı Mahkemesi : ... Asliye Ceza213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan sanık ...'ın aynı Kanun'un 359/b-1 ve 5237 sayılı TCK'nun 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddele Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?