Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı müvekkiline ait aracın tek taraflı kazada ağır şekilde hasarlandıgını, ihbara rağmen davalının hasar bedelini ödemediğini, müvekkilinin olay sırasında alkollü olmadığını, kaldı ki sürücünün sadece alkollü olması yeterli olmayıp kazanın münhasıran alkol sebebiyle meydana gelmesi halinde hasarın teminat dışında kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 7.000 TL'nin olay tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş; 06.10.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 11.000 TL daha artırarak toplam 18.000 TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili, davacıya ait aracın K... F... Kredi Tüketici Finansman A.Ş.'ye rehinli olduğunu, ispat yükünün yer değiştirdiğini ve sigortalıya geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 18.000 TL tazminatın 22.08.2008 tarihinden işleyecek ticari reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. TTK'nın 1269. maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı Yasa'nın 1270. maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 879. maddesi gereğince, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatinin alınması gerekmektedir. Taraf (husumet) ehliyeti yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilecek hususlardandır. Somut olayda dain ve mürtehin sıfatı bulunan dava dışı K... F... Kredi Tüketici Finansmanı A.Ş. 08.04.2009 tarihli cevabi yazısında "şirket lehine bulunan rehin hakkından kaynaklanan tüm haklar saklı kalmak, olası bir tazminat ödenmesi kararında şirketin rehin hakkının da bulunduğu hususunun dikkate alınması kaydıyla davaya muvafakatlarının bulunduğunu" bildirmiştir. Şarta bağlı muvafakatin geçerli olduğu kabul edilemez. Bu durumda dain ve mürtehin sıfatı bulunan K... F... Kredi Tüketici Finansmanı A.Ş.'nin muvafakati olmadığından davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma sebebine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 14.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.