Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8253 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9847 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Konya 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ :29/11/2012NUMARASI :2010/311-2012/459Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün kesinleşmesinden sonra davalılardan S.. S.. AŞ'nin tavzih talebi üzerine verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve ZMSS sigortacısı olduğu aracın, davacıların desteğinin sevk ve idaresindeki araca çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek davacılardan Anakız için 10.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, diğer davacılar için ayrı ayrı 5.000,00'er TL maddi ile 5.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile tazminat miktarı davacılardan İbrahim ve Ayşenur yönünden arttırılmıştır.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davacı Ana kız için 768,67 TL maddi 4.000,00 TL manevi, davacı İbrahim İçin 5.537,00 TL maddi, 1.500,00 TL manevi, davacı Ayşenur için, 8.178,00 TL maddi 1.500,00 TL manevi tazminat yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, Kararın taraf vekillerince temyiz edilmeksizin kesinleşmesinden sonra davalı S.. S.. AŞ vekilince manevi tazminattan sorumlu bulunmadıkları gerekçesiyle kararın tavzihinin talep edilmesi üzerine mahkemece tavzih isteminin kabulüne karar verilmiş, tavzih kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK 305 maddesinde, "hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını, veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini talep edebileceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği" düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta yerel mahkemenin 29.11.2012 gün 2010/311 esas 2012/459 karar sayılı kararı kesinleşmiş olup davalı S.. S.. AŞ'nin tavzih istemi yerel mahkemece kabul edilerek 25.02.2013 günlü tavzih kararıyla davalı S.. S.. AŞ'nin manevi tazminat ve fer'ilerinden sorumlu olmadığına karar verilmiştir.Yerel mahkemenin 25.02.2013 günlü tavzih kararı HMK 305/2 maddesinde öngörülen hükmün değiştirilmesi niteliğinde bulunduğundan davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile tavzih kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tavzih kararına karşı temyiz itirazlarının kabulü ile 25.02.2013 günlü tavzih kararının kaldırılması suretiyle tavzih kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.