MAHKEMESİ : Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın görev yönünden reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalıya ait aracın zorunlu trafik sigortacısı olduklarını, davalı aracının ehliyetsiz olarak davalı tarafından sevk ve idaresi sırasında kaza yapıp hasara yol açtığını, kazada hasarlanan karşı araç için 2.324,00 TL. hasar bedelini dava dışı 3. kişiye ödediklerini, davalının kazada asli kusurlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.195,00 TL'nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen, davaya cevap vermemiş ve duruşmaları da takip etmemiştir.Mahkemece, olayda davacının halefiyete dayalı olarak rücuen tazminat isteminde bulunduğu ve Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliği ile dava dilekçesinin görev yönünde reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik (ZMSS) sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk "davalarının" ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan "davalara", ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.Aynı Kanunun 3. maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmüne yer verilmiş, 1483 ve devamı maddelerinde de “zorunlu sorumluluk sigortaları” düzenlenmiştir.Bir hukuki işlemin veya fiilin Türk Ticaret Kanunu kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla, bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir. Dava konusu olayda talebin, trafik kazası nedeniyle zarar gören 3. kişiye davacı trafik sigortacısı tarafından ödenen tazminatın sigortalısından rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacının ödeme yaptığı kişinin haklarına halef olmaktan dolayı değil, sigortalısı olan davalının ZMSS sigorta poliçesine ve ZMSS Genel Şartları'na aykırı davranışı nedeniyle tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, uyuşmazlık sigorta hukukundan kaynaklanmış olup sigorta hukuku ise 6102 Sayılı TTK 6.Kitap ve 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup TTK 4/1-a maddesi gereği davanın Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevine girdiğinden mahkemece davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması, iddia ve savunmalarının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.1.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.