MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/11/2013NUMARASI : 2012/269-2013/464Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili; müvekkilinin desteği Ahmet'in sürücüsü olduğu ve davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortalı araçla yaptığı tek taraflı kazada hayatını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu belirterek, Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/5 esas 2009/149 karar sayılı dosyasında belirlenen tazminattan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı eş için 7.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle tahsilini talep etmiş, 18.6.2013 tarihinde talebini 51.400 TL'ye yükseltmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili; tek taraflı kazada iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının desteğinin kazaya kendi kusuruyla sebebiyet vermesi nedeniyle işletene yüklenebilecek herhangi bir hukuki sorumluluk bulunmadığından müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kabulüne, 51.400 TL destekten yoksun kalma tazminatının 7.000 TL'lik kısmının dava, 44.400 TL'lik kısmının ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına, dolayısıyla araç sürücüsü desteğin tam kusurlu olması halinin desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketinin, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda sürücü tam kusurlu olsa bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına (HGK'nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK'nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamları uyarınca); 2918 sayılı KTK.'nun 109. maddesine göre uzamış ceza zamanaşımı süresinde dava açılmış olmasına, HGK.'nun 10.10.2001 gün 2001/19-652-705 ve HGK.'nun 16.04.2008 gün, 2008/4-326-325 sayılı kararları ile de benimsendiği üzere ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasının yeterli olmasına, bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı, hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulunun aranmamasına göre, davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.2918 sayılı yasanın 93. maddesine göre, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta poliçesinde belirtilen limiti ile sınırlıdır. Somut olayda, davalı sigorta şirketi zarar veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup, dosyada mevcut ZMSS poliçesine göre kaza tarihi itibariyle ölüm halinde kişi başına 57.500 TL poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere tazminattan sorumludur.Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahk.nin 2008/5 - 2009/149 sayılı kesinleşen kararı ile 7.000 TL, eldeki davada ise 51.400 TL olmak üzere toplam 58.400 TL destekten yoksun kalma tazminatına karar verilmiş olup, teminat limiti ölüm halinde kişi başına 57.500 TL olduğuna göre, hükmedilen tazminat poliçe limitini aşmaktadır.Bu durumda davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3-2918 sayılı KTK.'nun 98. ve 99 maddeleri ile ZMSS Genel Şartlarının B.2 maddesi uyarınca, sigortacı yargılama giderleri ile avukatlık ücretini ödemekle yükümlü olup hükmolunan tazminat miktarı sigorta bedelini (limitini) geçerse sigortacının bu masraflardan sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde sorumlu olacağı hüküm altına alınmıştır. O halde, davalı sigorta şirketinin harç, yargılama gideri ve avukatlık ücretinden, sigorta bedelinin (limitinin) hükmolunan tazminata oranı dahilinde sorumlu tutulması gerekirken mahkemece bu durum gözetilmeden harç yargılama gideri ve vekalet ücretinin tamamından sorumlu tutulması da isabetli değildir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı L.. A...'ye geri verilmesine, 02/06/2015 gününde .......'ın karşı oyu ve oybirliğiyle karar verildi.