Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8016 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16303 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : Gaziantep 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/10/2012NUMARASI : 2012/25-2012/535Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı alacaklı vekili, Gaziantep 8. İcra Müdürlüğünün 2011/6833 sayılı takip dosyasından, borçlu adresinde hacze gidildiğinde 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek İİK'nun 99.maddesi gereğince istihkak iddiasının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı 3.kişi, haciz adresinin borçluya ait olmadığını İİK'nun 99.maddesine uygun olarak olarak yapılan hacizde muhafaza altına alınma işleminin yapılmasının hatalı olduğu usulsüz yapılan haciz işleminin iptali istemi ile ayrı bir dava açmış, mahkemece davalar arasında irtibat bulunduğundan bahisle birliştirilmiştir. Mahkemece, haciz sırasında borçlunun mahalde olmadığı ve haciz adresinde borçluya tebligat yapılmadığından İİK'nun 99.maddesine göre işlem yapıldığı ancak alacaklının davayı 7 günlük süreden sonra açtığından bahisle alacaklının açtığı davasının süre yönünden reddine karar vermiş, 3.kişinin davası ise alacaklının davası red edildiğinden kabulüne karar verilmiş hüküm davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK'nun 99.maddesine dayalı olarak açtığı 3 kişinin istihkak iddiasının reddi ile 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava dilekçesindeki açıklamalardan davanın hangi haciz için açıldığı konusu net olmamakla birlikte 05.06.2012 tarihli oturumda alacaklı vekili davanın 03.01.2012 tarihli haciz için açıldığını belirtmiştir.Belirtilen haciz sırasında icra memurunca İİK'nnu 99.maddesine göre alacaklıya dava açmak üzere 7 gün süre verilmiş ve dava bu süre içerisinde 10.01.2012 tarihinde açılmıştır. Öte yandan, kabule göre de alacaklı davayı süresinde açmadığı durumda 3.kişinin istihkak iddiası kabul edilmiş ve haciz kalkmış olacağından 3.kişinin davasının da hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü de isabetsiz olmuştur. Mahkemece, bu hukuki ve maddi olgular dikkate alınarak, her iki davanın esasına girilerek deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile bozma nedenine göre diğer hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 22.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.