Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8007 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9007 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bismil Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/03/2013NUMARASI : 2012/356-2013/248Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacılar vekili, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün neden olduğu tek taraflı kaza sonucu araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkillerinin desteği A..Ç.. vefat ettiğini belirterek ıslahla birlikte davacı eş E.. Ç.. için 188.858,58 TL, davacı anne L.. Ç.. için 6.051,36 TL, davacı baba F.. Ç.. için 5.090,06 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun ve davacıların zararının kanıtlanması gerektiğini, müvekkil şirkete başvuru olmadığından dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı E.. Ç.. için 188.858,58 TL, davacı L.. Ç.. için 6.051,36 TL, davacı F.. Ç.. için 5.090,06 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 18.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Davalı vekili, desteğin araçta hatır için taşındığı savunmasında bulunmuş, mahkemece bu konu üzerinde durulmamıştır. Her ne kadar hatır taşıması sigorta teminatı kapsamında ise de, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Bu durumda, öncelikle bu savunma üzerinde durularak, mahkemece taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı, yani olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırılmalı, hatır taşıması olduğunun anlaşılması halinde bilirkişi tarafından hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından uygun oranda indirim yapılması gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.3-Mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda, davacı eşin 24 yaşında olduğu, çocuğunun bulunmadığı, uygulamada kullanılan tablolar itibari ile evlenme şansının %27 olduğu belirtilerek hesaplama yapılmıştır. Oysa, AYİM tablosuna göre, 24 yaşında, çocuksuz eşin evlenme ihtimali %40 olup bu oran üzerinden hesaplama yapılması için aktüer bilirkişiden ek rapor alınmadan hüküm kurulması isabetli değildir.4-2918 sayılı KTK.’nun 99/1. ve ZMSS Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, sigorta şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü kendisine riziko ihbarı yapıldıktan itibaren 8 işgünü sonunda başlar. Somut olayda, dosya kapsamından davalı sigorta şirketine bu yönde bir müracaat olup olmadığı belli değildir. O halde mahkemece, davacı vekilinden usulüne uygun olarak başvurusu olup olmadığının sorulması, başvuru mevcutsa başvurunun tebliğine ilişkin belgesi istenip, ibraz edildiğinde tespit edilecek tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle bulunacak tarihten itibaren davalı sigorta şirketinin faizden sorumlu tutulması, başvuru yoksa en erken dava tarihinde temerrüde düşürüldüğünün kabulü ile dava tarihinden itibaren faizden sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken davalının olay tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu tutulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.