Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8004 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1437 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Elbistan 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/11/2013NUMARASI : 2011/86-2013/500Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı S.. B.. vekili ve davalı sigorta şirketi tarafından Temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin hasta yakını olarak yolcu olduğu davalı S.. B..'nın işleteni, davalı sigorta şirketinin trafik sigortacısı olduğu ambulansın 21.08.2010 tarhinde geçirmiş olduğu tek taraflı trafik kazası sonucu müvekikilin ağır yaralandığını, malul kaldığını, tedavi gideri yapmak zorunda kaldığını, manevi çöküntü yaşadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL iş gücü kaybı, 400,00 TL çalışamadığı günler, 100,00 TL tedavi giderleri ve 40.000,00 TL manevi tazminat alacaklarının davalılardan tahsilini istemiş, 27/04/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 44.115,38 TL'ye yükselttiklerini bildirmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili, 25.02.2011 tarihinden önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri bedellerinin SGK tarafından karşılanması gerektiğini ileri sürerek davacı tarafın tedavi ve tedaviye ilişkin sair masraf taleplerinin reddine karar verilmesini ve sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında maddi asıl ve buna tekabül eden yargı giderleri ile sorumlu tutulması gerektiğinden bahisle davanın reddini savunmuştur.Davalı S.. B.. vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacının sürekli iş gücü kaybına ilişkin 40.448,27 TL maddi tazminatın, davacının geçici iş gücü kaybına ilişkin 3.667,11 TL maddi tazminatın , davacının belgelendirilen refakatçi gideri olan 142,50 TL maddi tazminatın, 3.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı S.. B.. ve davalı sigorta şirketi tarafından temyiz edilmiştir.1-Hükmü temyiz eden davalı sigorta şirketi vekilinin 09.01.2014 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat ettiğini bildirdiği ve vekaletnamesinde temyizden feragatle yetkili olduğu anlaşılmakla, temyiz isteminin feragat nedeniyle reddi gerekmiştir.2-Davalı S.. B.. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı S.. B.. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 3-Davacı vekilinin temyiz itirazının incelemesine gelince, Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma ve malul kalma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının daimi işgöremezlik oranı ve kusur oranları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Bakanlık vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı S.. B..ndan harç alınmamasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı Hür Sigorta AŞ'ye geri verilmesine 01/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.