Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7999 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1358 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Çal Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/05/2013NUMARASI : 2010/160-2013/98Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı mirasçıları vekili ve davalı M.. D.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacı vekili, davalı Cemil'e ait diğer davalının sevk ve idaresindeki motosikletle yol kenarında yaya olarak bulunan müvekkiline çarptığını, kaza sonucu müvekkilinin yaralandığını ve tedavisi için masraf yaptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 200,00 maddi ve 40.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.Davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacı tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 200,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 1.500,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı mirasçıları vekili ve davalı M.. D.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Davalı M.. D.. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, dosya içerisindeki Bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle BK.’nun 53. maddesine ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı olmadığına, beraat kararının bozulması üzerine verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesin hükmün sonuçlarını doğurmamasına göre davalı vekilinin aşağıda 4 nolu bent dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacı vekilinin 200,00 TL olarak bildirdiği maddi tazminat talebinin hangi kalemlere ilişkin olduğunun kuruşlandırılmak suretiyle davacı vekiline açıklattırılması ve sonrasında da doğan zararın hesaplanması için doktor bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.3- Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının iyleşme süresi ve kusur oranları gözönünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.4-Bozma nedenine göre davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı M.. D.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, maddi tazminatın miktarına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 78,16 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı M.. D..'dan alınmasına 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.