MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı borçlulardan ...’nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı onaltı taşınmazdan beşini 13.7,14.7.29.7.2015 tarihlerinde davalı ...’e, beş taşınmazı 10.7.2015 tarihinde davalı ... .’na, iki taşınmazını 21.4.2015 tarihinde davalı ... İnş. Gayrımenkul Kuyumculuk Tic. Ltd. Şti.’ne, iki taşınmazını 16.2.2015 tarihinde davalı ...’a, bir taşınmazını 10.3.2015 tarihinde davalı ... .’a, bir taşınmazını da 16.1.2014 tarihinde davalı ... ; davalı borçlu ...’nin 7 taşınmazdan ikisinin 29.7.2015 tarihinde davalı ...’e, ikisini 14.7.2015 tarihinde davalı ...’na, üçünü de 21.7.2015 tarihinde davalı ...’a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline, dava konusu taşınmaz üzerine takip konusu alacak ve fer’ileriyle sınırlı ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece 24.3.2016 tarihli tensip kararı ile davacının ihtiyati haciz talebinin kabulü ile haczin 1.828.000 TL üzerinden taşınmazlar üzerine konulmasına karar verilmiş; davacı vekili 4.4.2016 tarihli dilekçesi ile alacak miktarı olan 4.257.901,36 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece bu konuda olumlu olumsuz karar verilmediğinden 24.3.2016 tarihli karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Tasarrufun iptali davalarında İİK’nun 283/1 maddesi gereğince davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını alma yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmazsa davalı 3.kişi üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. Aynı Yasanın 281/II fıkrası hükmüne göre hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Somut olayda da davacının isteminin bu kapsamda değerlendirilerek davacının ileride telafisi imkansız zararlarının oluşabileceği nazara alınarak, ihtiyati haciz isteminin davacının dava konusu takip dosyalarındaki alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak kabul edilmesi yerine dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedeli esas alınarak bu miktar üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesi isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 31/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.