Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7918 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 3706 - Esas Yıl 2006
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda: Davanın kısmen kabulüne ilişkin (Maçka Asliye Hukuk Mahkemesi)'nden verilen 17.01.2006 gün ve 98/1 sayılı hükmün duruşma yapılması isteğiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacılar Ali ve Meryem, tapu kaydı ile irsen intikale ve kadastro öncesi nedene dayanarak genel kadastro sonucu davalı Mehmet adına oluşan tapu kaydının kısmen iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Mehmet tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, hüküm yerinde yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, 41 nolu parselin 9387.37 metrekarelik bölümü ile ilgili tapusunun iptaline karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe, savunmaya ve aşama-lardaki açıklamalara göre uyuşmazlık, ortak sınıra ilişkindir. Davacıların sözünü ettikleri Nisan 1957 tarih 181 sıra nolu tapu kaydının 44 nolu, davalının dayandığı Mayıs 1958 tarih 24 nolu tapu kaydının ise, 41 nolu parsele uygunluğu keşif ve uygulama ile saptandığı gibi, bu yön mahkemenin de kabulündedir. Her iki kayıt da İskan Yasası hükümlerine göre oluşturulmuş olup, evrakı müsbiteleri arasında krokisinin bulunmadığı Tapu Sicil Müdiir-lüğü'nce bildirilmiştir. Taraf tapuları birbirlerini sınır okumaktadırlar. Davacı tapusunun miktarı 7352 metrekare olup, 44 nolu parselin kadastro sırasında belirlenen yüzölçümü 7552 metrekaredir. Davalıya ait 41 nolu parsele ilişkin Mayıs 1958 tarih 24 sayılı tapu kaydının miktarı 5514 metrekare olmasına karşın, parselin yüzölçümü 15979 metrekaredir. Değişik tarihlerde yapılan keşiflerde dinlenen bilirkişi ve tanık sözleriyle ortak sınırın nereden geçtiği kesin olarak saptanamamıştır. Her ne kadar keşiflerde sınır olarak patika yol, kaş, bayır, Karataş ve ağaçların varlığından söz edilmiş ise de, her iki taraf tapusunun sınırlarında bunlara yer verilmemiştir. Tapu kayıtları, oluşturuluş tarihlerine göre hukuki değerlerini korumaktadırlar. Bu durumda, mahkemece taraf tapularındaki miktarlar gözönünde tutularak taşınmazların yüzölçümleri arasında orantı kurularak taraflar arasında paylaştırılmak suretiyle tapu kapsamlarının ve ortak sınırın saptanması gerekirken, uyuşmazlığın çözümüne elverişli olmayan ve kısmen de birbirleri ile çelişki arz eden sözlere değer verilerek hüküm tesisi yoluna gidilmiş olması doğru olmadığı gibi, Kabule göre de; talep olmadığı halde 41 nolu parselin 9387.37 metrekarelik bölümünün 44 nolu parsele eklenmek suretiyle 44 nolu parselin kesinleşen geometrik şeklinin değiştirilmesi ve de infazda duraksama yaratacak biçimde karar verilmiş olması da doğru değildir. Davalı Mehmet'in temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 17.10.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.