Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7898 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8911 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Uzunköprü 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/12/2012NUMARASI : 2010/369-2012/660Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, davalıya ait aracın davacıların oğlu (yaya) S.. M...'a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek, davacı baba için 10.000,00 TL., davacı anne için 20.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ile her davacı için 20.000,00'er TL. manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan delillere göre, maddi tazminat taleplerinin davacı baba için 7.382,15 TL., davacı anne için 8.349,52 TL., manevi tazminat taleplerinin ise 2.500,00'er TL. yönünden kısmen kabullerine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.1-) Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-) Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; BK.'nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Somut olayda, davalı tarafa ait aracın tali kusurlu olarak sebebiyet verdiği olayda, davacıların 25 yaşındaki müşterek çocukları vefat etmiştir.O halde, olaydaki kusur durumu ile meydana gelen ölüm sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalının sorumluluğun niteliği de göz önünde tutularak, davacılar için olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan düşük manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.3-) Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Maddi ve manevi tazminat taleplerinin red edilen kısımları yönünden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına AAÜT hükümleri uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönün göz ardı edilmesi de isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı D.. B..'ye geri verilmesine 20.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.