MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 18/02/2013NUMARASI : 2011/603-2013/70Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalıya trafik (ZMSS) sigortalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında araç içinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ileri sürerek, ıslahla birlikte 28.301,99 TL. sürekli iş göremezlik tazminatının faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-)Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 96/1 maddesinde "Zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur." denilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında ise "Başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır." hükmüne yer verilmiştir.Somut olayda; dosya içindeki bilgi ve belgelere göre dava konusu kazada birden çok yolcunun vefat ettiği ve davacı dışında çok sayıdaki yolcunun da yaralandığı, olay sebebiyle zarar görenler tarafından farklı mahkemelerde davalı aleyhine çok sayıda davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, olay çoklu hasar olup trafik sigorta poliçe limiti itibariyle, anılan davalar ve başka başvurular olması halinde yukarıda açıklandığı üzere K.T.K.nun 96. maddesi uyarınca garame hesabı yapılması gerektiği de açık olup, mahkemece bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmış değildir.O halde, mahkemece, dava konusu olay sebebiyle davalı aleyhine açılan davaların mahkeme ve dosya numaraları belirlenerek, ayrıca, dava konusu kazayla ilgili olarak sigorta poliçesindeki maddi tazminat teminatı kapsamında yapılan başka başvurular olup olmadığı hususu araştırılarak, varsa ilgili hasar dosyaları ile ödeme dekont ve makbuzları getirtildikten sonra, yukarıda açıklanan hususlar hep birlikte tartışıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, olayda garame hesabı yapılmasını gerektirir bir durum olmadığı şeklindeki soyut değerlendirmeyle ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3-)Kabule göre; hükmedilen maddi tazminata uygulanacak faiz oranı yönünden davacı tarafın dava ve ıslah dilekçesindeki talebi en yüksek reeskont faizi olmasına karşın, talebin aşılması suretiyle davalı aleyhine avans faizine karar verilmesi de isabetli değildir.SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.