MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı tarafa ait aracın sebebiyet verdiği kazada, müvekkiline ait yabancı plakalı aracın hasarlandığını, aracın pert olduğunu ve bu nedenle gümrüğe terk edildiğini, davalı sürücünün kazada tamamen kusurlu olduğunu davalının ... şirketince (Ergo Sigorta A.Ş.) müvekkiline 17.250 TL ödendiğini, onarım giderinin 27.696 TL olduğunun belirterek bakiye 10.446 TL hasar bedelinin olay tarihinden 420 TL tespit masrafının dava tarihinden işleyecek faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalı ... A.Ş. vekili, davalı taraf aracının ... poliçesinin müvekkilince düzenlendiğini, 50.000 TL teminat limiti olduğunu, ... limiti üzerinde kalan hasardan teminat limitine kadar sorumlu olduklarını, kusur ve zararın ispatlanması gerektiğini, temerrüde düşmediklerini, ... limitinin olay tarihinde 17.500 TL olduğunu, aracın ... şirketince 17.250 TL ödendiğini, davacının karşılanmayan zararı kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... Nak....Tic.Ltd.Şti vekili, kusuru, tespit raporunu kabul etmediğini, aracın diğer davalı ... A.Ş'ne kaskolu olup 50.000 TL ... limiti bulunduğunu, zarardan sigorta şirketinin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı aracı... otomobildir. Davacı Türkiye'ye izinli olarak gelmiş, bu dönemde 24.09.2010 tarihinde davalı aracıyla karıştığı kazada hasarlanmıştır. Kaza tespit tutanağı ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davacı taraf %25, davalı sürücü %75 oranında kusurludurlar. Davalı aracının dava dışı trafik sigortası şirketi olan ... nezdinde düzenlenen ekspertiz raporunda, aracın ağır hasarlı olduğu, KDV hariç 27.279 TL onarım gideri bulunduğu, piyasa rayicinin 41.000 TL, sovtaj bedelinin 18.000 TL olduğu, davacının 23.000 TL bakiye zararı olduğu tespit edilmiş; dava dışı trafik sigortası tarafından %75 kusur oranına göre 17.250 TL'sı dava açılmadan önce davacıya ödenmiştir. Hasarlı araç, davacı tarafından hiçbir hak talep edilmeyeceği belirtilerek gümrüğe terk edilmiş;... ihale yolu ile 16.939 TL'sına 3.kişiye satılmıştır. Davacı vekili davalı tarafın olayda tamamen kusurlu olduğunu ileri sürerek, aracın onarım giderinin 27.696 TL olduğunu, davalının trafik sigortasından 17.250 TL tahsil edildiğini belirterek bakiye 10.446 TL'nın ve tespit masrafının davalılardan tahsilini talep etmiştir.Mahkemece, hasar konusunda alınan bilirkişi raporunda aracın KDV dahil onarım giderinin 30.155 TL'sı olduğu, piyasa rayicinin 41.000 TL, sovtaj bedelinin 18.000 TL olduğu, aracın pertinin uygun bulunduğu, davalının %75 kusur oranına göre 17.250 TL'sından sorumlu olacağı, bu meblağın trafik sigortasınca ödendiği, bakiye zarar olmadığı belirtilmiştir. Davacı vekili, aracın zorunlu olarak gümrüğe bırakıldığını, davalıların sovtaj bedelinden sorumlu olduğunu ileri sürmüş, mahkemece davacının hasarlı aracını kendi isteğiyle hiçbir hak talep etmeden gümrüğe bıraktığı, satış bedelinin hazineye gelir yazıldığı, aracın onarılarak yurt dışına çıkarılması ya da sovtajın davalı sigorta şirketine bırakılması mümkün iken bunu yerine getirmediği, davalıların sebepsiz zenginleşmediği, davacının kendi eylemi ile oluşan zarardan sorumlu olduğu, davacının zararının ... şirketi tarafından karşılandığı belirtilerek dava reddedilmiştir.Bir trafik kazası sonunda tamamen kullanılmaz hale gelen ve eski duruma getirilmesi olanaksız olan araç, tamamen yok olmuş sayılır. Eski duruma getirilmesi olanaklı olmakla birlikte, onarım giderleri aracın sürüm değerinden çok ise sorumluluk açısından nesne tamamen yok olmuş gibi değerlendirilmelidir. Yabancı plakalı motorlu araçların kazadan sonra gümrüğe terk edilmesi, her zaman, bunların tamamen yok olmuş sayılacağı anlamına gelmez. Bu durumlarda, aracın kullanılmaz durumda olup olmadığı ve kullanılacak durumda ise onarım olanağının olup olmadığı gözetilmelidir. Onarımı olanaklı olmasına rağmen gümrüğe terk edilmiş araçlardaki zararı Türkiye'deki onarım giderleri ile kayıtlı olduğu ülkedeki piyasa değeri karşılaştırılarak hangisi az ise ona göre belirlenmelidir. Motorlu aracın tamamen yok olduğu durumda zarar, kural olarak, olayın meydana geldiği andaki ve durumundaki gerçek sürüm değerine göre belirlenir. Motorlu araç, yabancı plakalı olup ülkemize geçici olarak girmiş bulunuyorsa, değeri kayıtlı olduğu ülkedeki sürüm değeridir. Hasarlı olsun veya olmasın yurda geçici olarak sokulan araçların belli bir süre içinde yurtdışına çıkarılması, yasaların gerektirdiği zorunluluktur. O halde, hasarlı aracın haksız eylemi işleyene terki olanaksızdır. Bundan başka hasarlı aracın büyük giderlere katlanarak yurtdışına çıkarılmasının mağdurdan istenmesini tazminat hükümleri engeller. Belki de hasarlı aracın nakil ücreti, hurda değerini aşacaktır. Öte yandan zarar görenden böyle bir külfete katlanmasının istenmesi iyiniyet kurallarına aykırı düşecektir. Bu durumlarda zararın belirlenmesi için; hurda haline gelen aracın değeri memleketin ekonomik koşullarına göre tespit edildikten sonra, böyle bir aracın ...'ya götürülmesi için gerekli giderler hesaplattırılmalı ve şayet nakil giderleri fazla ise, elde edilen bir yarar sözkonusu olmayacağından, hiç indirim yapılmaksızın o zarar hükmedilmeli; aksi halde yani hurda değeri, nakil giderlerinden fazla ise nakil giderleri indirildikten sonra hurdadan elde edilen yarar, zarardan indirilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır. Bir başka anlatımla; yabancı plakalı hasarlı aracın yurtdışına götürülmesi için yapılması gereken nakil giderleri, hasarlı aracın bu durumundaki (olay tarihi itibariyle ülkemizin piyasa koşullarına göre belirlenecek) sovtaj değerinden fazla ise zarardan bir indirim yapılmadan, aracın kayıtlı olduğu ülkedeki kaza tarihi itibariyle 2.el piyasa değerine hükmedilmesi gerekir. Gümrüğe terk edilen aracın o durumdaki değeri (sovtaj değeri), bağlı bulunduğu ülkeye taşınma giderinden fazla ise aracın ülkemizde bırakılmaması gerekirdi. Bırakılmakla zarar artırılmış olacağından (kimse kendi kusurundan yararlanamayacağından) aracın hasarsız değerinden (kayıtlı olduğu ülkedeki piyasa değeri), aracın terk edilmiş değerinin (sovtaj değeri) düşülmesi gerekir. Ancak davacı, aracını bağlı bulunduğu ülkeye götürmek için katlanması gereken giderleri de (nakil gideri) davalı taraftan isteyebileceğinden, taşıma giderinin, sovtaj değerinden indirildikten sonra bulunacak tutar, hasarsız değerden (yabancı ülkedeki piyasa değerinden) düşülerek kesin zararın belirlenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, öncelikle davacıya ait .... palakalı hasarlı aracın davacı tarafından gümrüğe bırakılmasının (hiçbir hak talep edilmeksizin) zorunlu olup olmadığının mercileri nezdinde araştırılması, daha sonra İTÜ veya KGM fen heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan, yukarıda detaylı olarak izah edilen yönteme göre davacı zararının tespiti hususunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.