MAHKEMESİ : Ezine Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/11/2009NUMARASI : 2006/103-2009/271Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili,davalının sevk ve idaresindeki araç ile davacının sevk ve idaresindeki aracın çarpışması sonucu yaşanan trafik kazasında müvekkilinin 25 gün iş ve güçten yoksun kalacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, kazanın oluşunda davalının tam kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle ağır kaldıramaması, kuvvetini tam kullanamaması nedeniyle çalışmasında oluşan aksaklığın hayatı boyunca devam edeceğini belirterek 1.000,00 TL maddi 25.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; birleşen dava dosyası ile 20.08.2009 tarihli alınan rapor içeriğine belirlenen miktar gözönüne alınarak 61.312,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, kusur oranının kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davacı tarafından açılan maddi tazminatın 62.312,24 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,davacı tarafından açılan manevi tazminatın kısmen kabul ile; 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ilkdavacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyete dayalı maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dava dilekçesinde davacının kazadan önce oto tamirciliği,oto makasçılığı işinde çalıştığı belirtilmiştir. Hükme esas alınan aktürya uzmanı bilirkişi raporunda Polis amirliğinin araştırma yazısı esas alınmak suretiyle gelirinin 600.00 TL olduğu (asgari ücretin 1,57 katı) kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Böyle bir davada tazminatının belirlenebilmesi için davacının son gelir durumunun net olarak belirlenmesi gerekir. Davacının geliri net olarak belirlenmemiştir. Açıklanan nedenlerle öncelikle davacılara bu konuda ispat imkanı verilmesi, davacının çalıştığı işyerinden maaş bordroları, ödeme belgeleri, sigorta kayıtları ve yaptığı işe ve yaşına göre asgari ücret üzerinde gelirinin olup olmadığı net olarak belirlendikten sonra, geliri tespit edilerek bu miktara göre tazminatın belirlenmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.3-Maluliyet tayinine ilişkin olarak alınan 31.11.2007 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporda, davacının trafik kazasına ait, olay tarihli tıbbi belgelerinin bulanamadığı bildirildiğinden gelişen arızasının olayla illiyet bağının kurulamadığı ve maluliyet tespiti yapılamadığının belirtildiği, alınan 11.06.2008 tarihli rapor içeriğine göre ise 03.12.2002 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası meydana geldiği bildirilen splenektomi arızasının Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzük Hükümlerine göre %15 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının bildirildiği görülmüştür. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece %15 oranındaki maluliyetin bu trafik kazasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, bir başka anlatımla kaza ile maluliyet arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, illiyet bağı var ise en erken hangi tarihte tespit edilebileceği konusunda ek rapor alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.