MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... dışındaki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 26.05.2015 Salı günü davacı ... vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R-Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle;davanın, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, Aynı yasanın 282. maddesi uyarınca iptal davalarının borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılması gerektiği, bunlardan başka kötü niyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabileceği, somut olayda borçlu olduğu bildirilen ...'nın dava konusu .. sayılı parsel üzerindeki 11 nolu dükkanı, 354 ada 391 sayılı parsel üzerindeki 1 nolu garajı ve 13 nolu meskeni ...’ya, onun tarafından ...’ya satıldığı, ... tarafından 13 nolu meskenin davalı ...’e, 1 nolu garajı ile 11 nolu dükkanın ise davalı ...’ya satıldığı, 166 ada 63 sayılı parselin yine borçlu davalı tarafından ...’a satıldığı, onun tarafından da davalı ...’a satıldığı, borçlu davalıtarafından kendisine ait .....ndeki paylarının ...’e satıldığı halde borçlu ile doğrudan işlemde bulunan 3. kişi konumundaki şahısların davaya dahil edilmediği,bu nedenle borçlu ... ile aralarında zorunlu dava arkadaşlığı olması nedeniyle ..., ..., ... ve ...’e dava dilekçesinin tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanması, ondan sonra davanın esasına girilip hüküm kurulması gerekirken bu yönler gözardı edilerek taraf teşkil sağlanmadan davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gereğine değinilmiştir.Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda davalı ...'in kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından hakkındaki davanın reddine, diğer dava konusu tasarrufların mal kaçırma amacıyla yapıldığı gerekçesiyle kabulüne karar karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ... vekili ile davalılar ..., ..., ..., ..., ....temsilcisi ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine, davalı 3.kişi ...'nın aynı gün davalı borçludan üç taşınmaz alıp bunları on üç gün sonra davalı ...'ya satması, ...'in iki taşınmazı borçlunun kardeşi davalı ...'ya satmış olması nedeniyle davalılar ..., ... ve ...'nın borçlunun durumunu ve amacının bilebileçek kişlerden olması nedeniyle dava konusu 395 parsel 11 nolu ve 391 parsel 1 nolu bağımsız bölümlerin satışan ilişkin 28.1.2005, 9.2.2005 21.3.2007 tarihli tasarrufların İİK'nun 280/1 madde gereğince iptale tabi olmasına, 63 parsel yönünden davalı 3.kişi ...'ın borçlu ile aynı köylü olması borçludan aldığı taşınmazı 9 gün sonra davalı ...'a satmış olması nedeniyle davalı ...'ın borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu 1.2.2005 tarihli tasarrufun İİK'nun 280/1 maddesi gereğince iptale tabi bulunmasına göre davalı, ... vekili ile davalılar ..., ..., ...'nın yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazaları ile davalı borçlur ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazların reddi gerekmiştir.2-Davalı .......takip konusu borcun tarafı ve iptali istenen tasarrufun tarafı olmadığından şirket hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesissi isabetli görülmemiştir.3-Dava konusu 63 parselle ilgili olarak davalı 4.kişi ...'un İİK'nun 280/1 madde kapsamında kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından hakkındaki davanın reddi ile davalı 3.kişi ...'ın anılan parsel yönünden İİK'nun 283 /2 madde gereğince davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak 10.174 TL tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesissi doğru görülmemiştir.4-Davalı borçlu ..., ...'ndeki hisselerini 9.2.2005 tarihinde davalı ...'e, ... 17.7.2007 tarihinde davalı borçlu ...'ya, ... da 10.4.2009 tarihinde davadışı..'e satmıştır. Bu durumda ...'e dava dilekçesinin ve duruşma günün tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması, bildireceği delillerin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan ve infaz kabiliyeti bulunmayan hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalılar ..., ..., ...'nın yerinde görülmeyen bütün, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...... Temsilcisinin, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'un 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 11.783,85 TL kalan harcın temyiz eden davalılar ..., ..., ..., ...'dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... ile ...'e geri verilmesine 26/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.