Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7756 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18016 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 26.05.2015 Salı günü davacılar ... ve ... vekili Av. ... geldi. Davalı ... vekili Av.... geldi. Diğer davalılardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar ve davalı .... vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R-Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufların üç grup altında ve İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlendiği, ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarrufların sınırlı olarak sayılmadığı, Kanunun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bıraktığı (İİK. m. 281), bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebileceği (Y.H.G.K. 25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı), somut olayda mahkemece bedel farkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm tesisine yeterli olmadığı, duruşma sırasında dinlenen tanık beyanlarının içeriğinden ve davalı ... vekilinin cevap dilekçesinden de anlaşıldığı üzere davalılar aynı site içerisinde villa komşusu olduğu, bazı tanıkların beyanlarına göre de taşınmaz satın alındıktan sonra borçlular tarafından kullanılmaya devam edilmiş ya da taşınmaz 1-2 yıl bakımsız bırakılmıştır. Hal böyle olunca tanık beyanlarında belirtilen hususların doğru olup olmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılmadan bu suretle İİK’nin 280/I fıkrası şartlarının başka bir ifade ile davalı ...’nün villa komşuları olan borçluların alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiklerini bilebilecek kişilerden olup olmadığı irdelenmeden şayet taşınmaz satışından sonra borçluların taşınmazı kullanımları mevcut ise bunun resmi bir kira sözleşmesine dayanıp dayanmadığı araştırılmadan buna ilaveten taşınmaz, satın alındıktan sonra uzun süre kullanılmamış ise bunun 3. kişi açısından hayatın olağan akışına uygun düşüp düşmediği üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hüküm tesisinin isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda davalı ...'ın kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Mahkemece davalı ...'ın kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Dosya kapsamından davalı borçlular ... ve ...'in dava dışı .....'nin ortakları olduğu, anılan şirketin 21.6.2007 tarihinde...Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı dava sonucu 2007/168 Esas 2009/3 Karar sayılı 13.1.2009 tarihli ilam ile iflasına karar verildiği, davalı 3.kişi ...'ın da savunmasındaki beyanlarından İ....'de restorantları bulunduğu, dolayısıyla davalıların gıda sektöründe faaliyette bulundukları, aynı zamanda villa komşuları olduğu,tanık beyanlarının ağırlıklı olarak dava konusu taşınmazın borçlular tarafından kullanıldığı yönünde olduğu, dava konusu taşınmazın davalı 3.kişi tarafından kullanılmaması ve kiraya verilmemesine rağmen 6.5.2009 tarihinde yapılan keşif sırasındaki mahkeme gözleminde evin eşyalı olduğunun tespit edildiği, kaldı ki, yatırım amacıyla alınan lüks villanın sekiz yıl boyunca kiraya verilmemesi ticaretle uğraşan davalı 3.kişi açısında hayatın olağan akışına uygun olarak değerlendirilemeyeceğinden davalı 3.kişi ...'ın borçluların durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunun kabulü ile dava konusu tasarrufun davacıların alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak İİK 280/1 madde gereğince iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itrazların kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 26/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.