Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7749 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 846 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları aracın sürücüsünün asli kusurlu davranışı nedeniyle müvekkilinin kullandığı motosikletiyle kazayı engellemek için manevra yaptığı sırada devrilerek başka bir araca çarpmak suretiyle yaralandığını, köprücük kemiğinin kırıldığını, yatarak tedavi gördüğünü, motosikletinin kullanılamaz hale geldiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi, 60.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.Davalı ... ve ... vekili; asıl kusurun kaza sırasında ehliyetsiz ve alkollü olan davacıda olduğunu, istenilen tazminat miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; taraflar arasında uzlaşma sağlanması nedeniyle maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 2.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle, davalı ... şirketinin yargılama sırasında yaptığı ödeme nedeni ile davacı asilin ve vekilinin “ibraname” başlıklı belgede iş bu davadan maddi tazminat ve ferileri ile masraf ve vekalet ücretini de kapsayacak şekilde tüm müteselsil sorumlular açısından feragat ettiklerini, maddi tazminat yönünden tüm hak ve alacak talepleri yönünden davalıları tamamen ibra ettiklerini açıkça beyan ettiklerine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, trafik kazası sonucu yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, 7.6.2012 tarihinde kesinleşen, Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/1018 Esas sayılı dosyasındaki adli tıp uzmanının yaralanma derecesini gösterir 10.5.2012 tarihli raporu hükme esas alınmışsa da, raporda, davacının daimi ve geçici iş ve güçten kalma süresi ile ilgili hiçbir açıklık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Manevi tazminatın taktirinde BK'nın 47. maddesinde (6098 sayılı TBK. md. 56) ve 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de belirtildiği üzere takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartların değerlendirilmesi açısından, davacının varsa daimi işgücü kaybı ve oranı ile geçici işgüçten kalma süresi, iyileşme süresi, yaralanmasının niteliğinin usulüne uygun tespit ettirilerek sonucuna göre manevi tazminat yönünden karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.