MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili; davalının işleteni ve sürücüsü olduğu aracın müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu araca kusurlu olarak çarpması sonucu müvekkilinin yüzünden yaralandığını, iki dişini kaybettiğini ve implant tedavisi görmek zorunda kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000 TL maddi, 7.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının emniyet kemeri takmayarak kendi kusuruyla zarara sebebiyet verdiğini öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davacının emniyet kemeri takmamakla kendi yaralanmasına sebebiyet verdiği ve kendi kusurundan kaynaklanan zarara katlanmak zorunda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazası sonucu yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dosya kapsamından; davalının aracıyla, davacının yolcu olarak bulunduğu araca çarparak davacının yaralanmasına neden olduğu, kaza tespit tutanağında davalı sürücünün asli, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda %70 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu raporunda davacıya da emniyet kemeri takmaması nedeniyle %15 oranında kusur izafe edildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, davacının emniyet kemeri takmamakla kendi yaralanmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yolcu olan davacının emniyet kemerini takmaması kazanın gerçekleşmesinde bir kusur teşkil etmeyip ancak mülga 818 sayılı BK 44. (TBK. md. 52) maddesine göre zararı doğuran veya artıran bir faktördür. Bu durumda, araçta yolcu olarak bulunan davacının bizatihi trafik kazasının meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, davalı sürücünün haksız fiil hükümlerine göre meydana gelen kazadan ve davacının yaralanmasından sorumlu olduğu göz önünde tutularak, davacının, kaza sırasında zararın meydana gelmesini önleyecek güvenlik tedbiri olan emniyet kemeri takmamış olmasının müterafik kusur oluşturup oluşturmayacağının, buna göre BK.'nun 44. maddesi (TBK. md. 52) uyarınca maddi tazminattan makul oranda hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması ve davalı sürücünün %70 kusur oranına göre sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.