Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7681 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6687 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, yaralanma sebebiyle kalıcı sakatlığa uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.600,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile talebini 100.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili; davacının aracın sürücüsü olduğunu, araçta yolcu olarak bulunmadığını, bu nedenle zararın teminat kapsamında olmadığını ve temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 100.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi) ve yerleşik Yargıtay uygulaması uyarınca, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve beraat kararı ile bağlı değil ise de, maddi olgulara ilişkin kararlarıyla bağlıdır. Bu açıdan hukuk hakimi sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı veya eylemin hukuka aykırılığını ve fâilini belirleyen mahkumiyet kararı ile bağlıdır. Somut olayda, davacı tarafça kaza anında aracın dava dışı sürücü ... idaresinde olduğu iddia edilmiştir. Davalı vekili tarafından ise kazada sürücü olduğu iddia edilen ....'in yaralanmadığı, davacıda meydana gelen yaralanma ile aracın sürücü mahallinde meydana gelen hasarın örtüştüğü, sürücünün davacı ... olduğu ve zararın teminat kapsamında bulunmadığı savunmasında bulunulmuştur. Kaza nedeniyle yapılan soruşturmada kaza yapan aracın ilk önce gece saat 01:00-01:30 sıralarında devriye görevi yapan kolluk görevlilerince fark edildiği, aracın yanında kimse olmadığı ve motorun soğuk olduğu tespit edilmiştir. Daha sonra saat 04:00 sıralarında kaza ihbarı yapıldığı, olay yerinde iki erkek şahıs bulunduğu, ...'nın kendisinin sürücü olduğunu beyan ettiği, dava dışı sigortalı araç maliki ...'ün ise alkollü olduğu tespit edilmiştir. Kaza tespit tutanağında sürücü olduğunu beyan eden ...'nda kazaya ilişkin iz olmadığı, üstünün düzgün olduğu ve durumun şüpheli olduğu belirtilmiştir.Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılan ve merci tayini sonrasında esas numarası değişen ceza yargılamasına konu iddianamade araç sürücüsünün alkollü olan ... olduğu iddia edilerek ... hakkında suç üstlenme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından, ... hakkında suç üstlenme ve davacı ... hakkında yalan tanıklık suçundan dolayı ceza verilmesi istenilmiştir.Mahkemece, sürücünün ... veya .... olmasının davacının kusur durumunu değiştirmeyeceği gerekçesiyle dava konusu kaza nedeniyle açılmış olan ceza davasının sonucu beklenilmeden karar verilmiştir.Her ne kadar mahkemece, açılmış olan ceza davası beklenilmeden karar verilmiş ise de, ceza davasının sonucu maddi vakıa açısından uyuşmazlığı etkileyecek niteliktedir. Zira davalı tarafça sürücünün ... olmadığı iddia edilmiş olup sürücünün kim olduğu hususu ceza yargılaması neticesinde ortaya çıkacaktır. Sürücünün kim olduğu hususu ise mahkemece hükmedilecek tazminatın takdiri ve tespitinde doğrudan etkili olup bu nedenle ceza yargılamasında ortaya çıkacak maddi vakıanın nazara alınması gerekmektedir.Bu durumda mahkemece, somut olayın özelliklerine göre ceza davası sonucu maddi vakıanın tespiti açısından önemli olduğundan dava konusu trafik kazası nedeniyle Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılmış olan ceza davasının sonucu beklenilerek bu davanın sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde hükmü temyiz eden davalıya geri verilmesine, 23.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.