Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7672 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6930 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İstanbul 37. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 13/11/2012NUMARASI : 2011/272-2012/245Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı G.. A.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkillerinin desteği Erdoğan'ın davalıya trafik sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen kazada vefat ettiğini belirterek destekten yoksun kalma nedeni ile fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10.000,00.-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile arttırmıştır. Davalı G.. A.. vekili, kusur oranında, gerçek zarardan, poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulü ile anne için 21.273,99.-TL, baba için 15.559,80.-TL olmak üzere toplam 36.833,79.-TL maddi tazminatın 10.000,00.-TL'lik kısmına dava, bakiye kısmına ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı G.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve davalının hatır taşımasına ilişkin savunmasını yargılama boyunca ileri sürmemesi bakımından defi niteliğindeki bu savunmanın resen dikkate alınamayacağından temyiz itirazı olarak ileri sürülemeyeceğine göre, davalı G.. A.. vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dava Borçlar Kanunu'nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu'nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirelerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir. Somut olayda, davalı yan vefat eden davacılar desteği Erdoğan'ın sigortalı aracı sevk eden sürücünün aracı sevki sırasında alkollü olduğu halde bindiğini ileri sürerek müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği savunmasında bulunmuştur. Davalıya trafik sigortalı araçta yolcu olarak bulunan E.. A..vefat etmiştir. Yapılan soruşturma sırasında alınan ifadelerden ve alkol ölçüm sonuçlarından davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün alkollü olarak aracı sevki sırasında kazanın meydana geldiğinin anlaşılması karşısında mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, vefat edenin BK’nın 44. maddesi uyarınca, tazminattan indirim yapılması gerekip gerekmediği hususunda karar yerinde tartışılıp değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı G.. A.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı G.. A.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.