Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7570 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17199 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı ... vekili; davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada ölen kişinin mirasçılarına davacının 90.686 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödediğini ve aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmaması nedeni ile başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile, 88.000,54 TL asıl alacak ve 21.70 TL işlemiş faize ilişkin itirazın iptali ile, İcra Müdürlüğünün 2010/1165 sayılı takip dosyasındaki takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Hükmüne uyulan, Dairemizin 26.02.2013 tarihli, 2012/1678 Esas, 2013/2299 Karar sayılı bozma ilamında; "... Davalı ...'a ait .... plakalı aracın kaza tarihini de kapsayacak şekilde zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunduğu savunulmuş ve dosya içerisine bu araca ait 17.3.2008 başlangıç ve 17.3.2009 bitiş tarihli .... nolu ZMSS poliçesi ibraz edildiğinden uzman bilirkişi aracılığı ile ihbar olunan .... ile poliçeyi tanzim eden acentenin defter ve kayıtları incelenerek poliçe primlerinin tahsil edilip edilmediği, poliçenin iptali söz konusu ise iptalin usulüne uygun olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi" gerekçesine değinilmiştir. Mahkemece; bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunduğu ve poliçenin geçerli olduğu, iptal edildiğine ilişkin belge bulunmadığından davacı ...'nın davalılara rücu edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatını hak sahiplerine ödeyen davacının ödediği tazminatın rücuen tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece davanın husumet nedeniyle reddedilmesine göre, davalı ... yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’nin 7/2. maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, 9.658,45 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de, bu konudaki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK.'nun geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, hüküm fıkrasının 3. bendindeki “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 9.658,45 TL” ibaresinin çıkarılarak, yerine “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi uyarınca hesaplanan 1.500 TL” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 21.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.