Taraflar arasındaki rücüen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, müvekkiline kasko poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün davalı tarafın sahibi ve işleticisi olduğu otele müşteri olarak gelip otel otoparkına park ettiğini sigortalı araç üzerine otopark duvarının yıkılması sonucunda hasarlandığını ileri sürerek sigortalıya ödedikleri 2.135.YTL'sı tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini dava etmiştir. Davalı vekili, aracın park ettiği yerin otele ait otopark olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile 2.135.YTL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TTK.nun 1301 maddesi hükmü uyarınca kasko sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacıya kasko poliçesi ile sigortalı araç sürcüsünün davalıya ait otele müşteri olarak geldiği ve aracını otelin park yeri (bahçesi) olmayan sokak içerisine park ettiği ve bulunduğu yerdeki bahçe duvarının yıkılması sonucunda hasar gördüğü kuşkusuzdur. Ancak, 6.6.2005 tarihli harita mühendisi teknik bilirkişi raporunda da anlaşıldığı gibi davalının yıkılan duvarın bulunduğu arsanın (binanın) maliki olmadığı gibi duvarın çok eski olduğunu yada yıkılmaya yüz tuttuğunu bilmesi ve bu konuda önlem alarak tasarrufta bulunması gerektiği düşünülemez ve bu hukukende mümkün değildir. O halde davalı yıkılan duvarın bulunduğu komşu arsanın ve duvarın maliki olmadığından Borçlar Yasasının 58. maddesi uyarınca "kusursuz sorumluluk" halide bulunmamaktadır, oluşan zararı gidermekle sorumlu tutulamaz. Bu nedenle davanın reddi gerekirken aski yönde davalıya kusur izafe edilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda çaıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 8.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.