Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7407 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 955 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili ve temyize cevap dilekçesinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı alacaklı vekili, borçlu ... hakkında yürütülen takipte borca yeterli malvarlığı tespit edilemediğini borçlunun mal beyanı dilekçesinde kendisine ait olduğunu bildirdiği taşınmazını alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla davalı 3.kişi ...'a satarak devir ettiğini ileri sürerek muvazaalı satış işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı borçlu ve 3.kişiler vekili, davanın süresinde açılmadığını aciz vesikası bulunmadığını, satışların gerçek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece borçlunun adına kayıtlı olan taşınmazını borcun doğumundan ve mal beyanı dilekçesinde belirtmesinden sonra davalı aynı köy nüfusuna kayıtlı olan ...'a raicinden çok düşük bedelle satarak devir ettiği, ...'ın da taşınmazı daha sonra borçlunun damadı olan diğer davalı ...'e yine raicinden düşük bedelle satarak devir ettiği, borçlu ile (3.kişi) ... arasındaki satışın muvazaalı olduğu, davalı ... yönünden ise HMK'nun 114/d maddesinde öngörülen dava şartının bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın usulden reddine, davalılar ... ve ... yönünden ise açılan davanın kabulü ile 4.10.2007 tarihli satışa ilişkin tasarrufun iptaline icra dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere davacıya cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili ve temyize cevap dilekçesinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı borçlu ... ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı alacaklı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede ise; Dava, İİK'nun 277.vd.maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Borçlu tarafından 04.10.2007 tarihinde davalı ...'a yapılan satış işleminin iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bununla birlikte yasanın 278/III-1.maddesinde karı ve koca, usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarrufların bağışlama hükmünde olup iptale tabi olduğunun belirtilmesi, yine 280/1,2 maddelerinde malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar verme kasdıyla yaptığı bütün işlemlerin, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının sair tarafça bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda dava konusu taşınmazı 16.07.2010 tarihinde davalı 3.kişi Cemal'den satın alan ve 4.kişi konumunda olan davalı ...'ün borçlunun damadı olup borçlunun içinde bulunduğu durumu ve amacını bilebilecek kişilerdendir. Bu halde davalı ...'e yapılan 16.07.2010 tarihli tasarruf işleminin de iptaline karar verilmesi gerekirken bu davalı yönünden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ile ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar ... ve ...'a geri verilmesine 14/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.