Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7404 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1305 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı alacaklı vekili, borçlu ... hakkında yürütülen talepte haczi kabil malvarlığı bulunmadığının tespit edildiğini, borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı olan taşınmazını kayınpederi olan 3.kişi ...'a satarak devir ettiğini ileri sürerek muvazaalı satış işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı 3.kişi ... mirasçılar vekili, dava konusu taşınmaza ait satış işleminin borcun doğumundan önceki tarih olduğunu,dava konusu taşınmazın gerçekte müvekkillerinin murisi 3.kişiye ait iken borçlu damadının bankadan kredi almasını kolaşlaştırmak üzere borçluya satışının yapıldığını, taşınmazın hisseli olması nedeniyle kredinin alınamaması üzerine taşınmazın borçlu tarafından 3.kişiye iade edilmek amacıyla satıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu duruşmada, taşınmazın gerçek malikinin kayınpederi olan ... olduğunu, kredi alımını kolaylaştırmak üzere kendisine satış gösterilip, kredi alınamayınca tekrardan kayınpederine sattığını beyan etmiştir.Mahkemece dava konusu taşınmazın gerçekte davalı 3.kişiler murisine ait olduğu, borçlu damadının kredi alabilmesini sağlamak amacıyla borçluya 03.03.2009 tarihinde satılmış gibi gösterildiği, kredi alınamayınca da taşınmazın 12.08.2010 tarihinde tekrardan 3.kişiler murisine satılmış gibi gösterilerek iade edildiği, satışın gerçek bir satış olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, İİK'nun 227. vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.Yasanın 278/III-1.maddesine göre karı ve koca, usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar bağışlama hükmünde olup ve iyiniyet ve bedel farkı gözetilmeden iptale tabidir. 280/1 ve 2.maddelerinde de malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar verme kasdıyla yaptığı bütün işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının sair tarafça bilindiği veya bilinmesini gerketiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebileceği, 3.şahıs, borçlunun karı veya kocası, usul veya füruu ile üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısmı ise borçlunun durumunu ve amacını bildiği kabul edilir.Somut olayda borçlu ..., dava konusu taşınmaz hissesini kayınpederi (muris) ...'a borcun doğumundan sonra sattığından yapılan tasarruf iyiniyet ve bedel farkı gözetilmeksizin bağışlama hümünde olup iptale tabidir. Yine Kanunun 280/1 ve 2.maddeleri gereğince de taşınmazı satın alan ve borçlunun kayınpederi olan 3.kişi, davalının (borçlunun) durumunu ve amacını bilebilecek kişilerdendir. Mahkemece dava konusu taşınmazın gerçekte ve önceden davalı 3.kişiler murisine (borçlunun kayınpederine) ait olduğu, borçlunun kredi alabilmesini sağlamak amacıyla borçluya satış gösterildiği, kredi alınamaması üzerine de tekrardan 3.kişiler murisine iade edilerek devredildiği kabul edilmiş ise de dosyada davalıların bu iddiasını kanıtlar nitelikte delil bulunmamaktadır.Mahkemece İİK'nun 278/III-1 ve 280/1 ve 2.maddeleri gereğince davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken soyut düzeyde kalan tanık anlatımlarına değer verilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.