Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7368 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21199 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlu/kardeşi ....'nın, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın çarpması neticesinde yaşamını yitirdiğini, davalı sürücünün kazada kusurlu olup hakkında Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/915 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve mahkumiyetine karar verildiğini, müvekkillerinin ölümü nedeniyle müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 125,00 TL olmak üzere toplam 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı anne ... için 20.000,00 TL, diğer davacı kardeşler için 10.000,00'er TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 26/05/2011 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini davacı anne Hikmet için 1.841,82 TL'ye yükselttiklerini bildirmiştir. Davalılar vekili, kazada müteveffanın asli kusurlu olduğunu, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 636,20 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacı mirasçılarına verilmesine, davacılar.... ile ...'ün maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı ... için 3.000,00 TL, diğer davacıların her biri için 2.000,00'er TL olmak üzere toplam 9.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacılar vekilinin hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;6100 Sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK'nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 1.1.2013 tarihinden itibaren 1.820,00 TL'sına çıkartılmıştır. Davacıların reddedilen maddi tazminat miktarları ayrı ayrı kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacılar vekilinin maddi tazminata yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 3- Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılardan ... yargılama sırasında ölmüştür. 6100 sayılı HMK'nın taraf ehliyetini düzenleyen 50. maddesinde, "medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu", "TMK. 28. maddesinde de "kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayacağı ve ölümle sona ereceği" düzenlenmiştir. Davacılar vekili, ölen müvekkilinin mirasçılık durumunu gösterir veraset ilamını dosyaya ibraz etmiş olup yargılama devam ederken ölen davacının, diğer davacı çocukları olan ..., ... ve ...'den başka mirasçısının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, ölüm ile kişilik hakları son bulduğundan karar tarihinden önce ölen davacı ...'nın miras şirketi lehine hüküm kurulması gerekirken, ölü kişi davacı için manevi tazminat yönünden hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 4- Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, davacıların meydana gelen trafik kazası sonucu oğlu/kardeşi ....'nın vefatı nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli ve davalıların sorumluluğunun niteliği gözönünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin hükmedilen maddi tazminat yönünden temyiz itirazlarının miktar itibariyle kesin olması nedeniyle reddine, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 493,37 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 13.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.