Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7360 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20598 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, müvekkillerinin babası ...'nın, davalıların sürücüsü ve müşterek malikleri olduğu aracın çarpması neticesinde yaşamını yitirdiğini, davalı sürücü ...'ın kazada tam kusurlu olup hakkında .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2007/233 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, müteveffanın kusursuz olduğunu, müvekkillerinin babalarının ölümü nedeniyle manevi açıdan zarar gördüğünü ileri sürerek her bir davacı için 5.000,00'er TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, zamanaşımı itirazında bulunmuş; ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davanın kısmen kabulü ile davacıların her biri için ayrı ayrı 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte her biri 1/4 pay ile sorumlu olmak üzere davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, davacıların meydana gelen trafik kazası sonucu babaları ...'nın vefatı nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği gözönünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 13/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.