MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 08/05/2013NUMARASI : 2012/432-2013/256Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, müvekkillerinin eşi ve annesi olan A. S.’ın davalı tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı araç ile 05.06.2011 tarihinde tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazasında vefat ettiğini, 3. kişi sıfatındaki müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş Sadık için 2.000 TL, davacı 3 çocuk için ayrı ayrı 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini davacı çocuk Süleyman için 4.050,46 TL’ye, davacı çocuk Faik için 6.611,62 TL’ye, davacı çocuk Hasibe için 9.307,48 TL'ye yükseltmiştir.Davalı vekili, davacıların desteğinin kendi kusuruyla vefat ettiğini, davacıların 3. kişi konumunda olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, davacıların 3. kişi konumunda olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı Sadık için taleple bağlı kalınarak 2.000 TL, davacı çocuk Süleyman için 4.050,46 TL, davacı çocuk Faik için 6.611,62 TL, davacı çocuk Hasibe için 9.307,48 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi vekilinin davacı çocuklar S. S., F. S. ve H. S. yönünden temyiz itirazları incelendiğinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen aktüerya bilirkişisi raporunda belirtilen destek tazminatına ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacı çocukların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmalarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun bu davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacı çocukları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacı çocuklarında zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına (HGK'nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK'nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı, HGK nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 esas,2013/74 karar sayılı ilamları uyarınca) göre davalı vekilinin davacılar S. S., F. S. ve H. S. yönünden yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2) Davalı sigorta şirketi vekilinin davacı S.. S.. yönünden temyiz itirazları incelendiğinde; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda ise, davacıların desteği A. S. idaresinde bulunan araç ile yaptığı tek taraflı kazada destek vefat etmiştir. Kaza yapan araç, ölen A. S.’ın eşi davacı S.. S.. adına kayıtlı olup, bu kişi zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine göre sigorta sözleşmesinin tarafıdır ve davacı S.. S..’ın kaza tarihinde aracın işleteni olduğu anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde teminat altına aldığına göre işletenin kendi zararından sorumlu olmadığından davacı S.. S..’ın davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeyeceği dikkate alınmadan bu davacı yönünden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacılar S. S., F. S. ve H. S. hakkındaki temyiz itirazlarının reddine, davacı S.. S.. yönünden verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12/05/2015 gününde Üye E.S.B.'ın karşı oyu ve oybirliğiyle karar verildi.