MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacılar ve davalı .... vekilince temyiz edilmiş, davacılar vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.05.2015 Salı günü davacılar ve davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R-Davacılar vekili, davalıların maliki, sürücüsü, trafik ve kasko sigortacısı olduğu aracın % 85 oranında kusur ile 29.09.2011 tarihinde davacıların oğlu, eşi ve babası olan...'ın sevk ve idaresindeki motosiklete çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş... için ayrı ayrı 5.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... .’den tahsilini, davacılar baba... için 100.000 TL manevi tazminatın davalılar ... ile ... ...’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı... vekili, kazaya karışan aracın trafik sigortacısı olduğunu, davacıların ... ile imzaladığı ibraname gereğince müvekkilinin de ibra edilmiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili, davacılar ... ile davadan önce 28.12.2011 tarihinde imzalanan protokol gereğince davacıların maddi ve manevi tüm tazminat haklarından vazgeçtiğini, müvekkilinin kazada asli kusurlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, davacılar... ile davalı ... arasındaki 28.12.2011 tarihli ibraname dikkate alınarak davacılar ...’ın maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kazada davalı sürücü ...'ın % 70 oranında, muris ...'ın % 30 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle davacılar ... yönünden maddi tazminat davasının ibraname nedeni ile reddine, davacılar Halim ve Behiye için ayrı ayrı 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile ... Yaş Sebze İth.İhr.Ltd.Şti’den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.1)Davacılar eş ... ve çocuk ..., destek ...’ın vefatına sebebiyet veren aracın trafik sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir.Davadan önce 28.11.2011 tarihinde, davacı eş ve çocuk ile araç sürücüsü ... arasında noterde yapılan “İbranamedir” başlıklı anlaşmada tek taraflı edimlerin (tapuda taşınmaz devri, taşınmaza eşya alımı ve tadilat, desteğin borcunun ödenmesi, her ay 600 TL aile yardımı vs) yerine getirilmesi karşılığında ... ve ticari şirketi maddi ve manevi tüm hak ve alacaklardan gayrikabili rücu kaydıyla ibra edilmiştir. Desteğin vefatına neden olan aracın sürücüsü ..., işleteni ... Yaş Sebze İth.İhr.Ltd.Şti ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ... Sigorta A.Ş. zarardan davacılara karşı, 2918 sayılı KTK.’nun 88/1. maddeleri uyarınca müteselsilen sorumludur. TBK’nun 163. maddesi (BK.nun 142/1) uyarınca, alacaklı, müteselsil borçlulardan hepsinden veya birinden borcun tamamen veya kısmen edasını istemekte muhayyerdir.Dava konusu olayda desteğin vefatı nedeniyle aracın sürücüsü ve işleteni 28.11.2011 tarihinde ibra edilmiş, 20.01.2012 tarihinde ise müteselsil sorumlu trafik sigortacısı hakkında bu dava açılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Sorumluluğa İlişkin Anlaşmalar” başlıklı 111. maddesinde tazminat miktarlarına ilişkin anlaşmaların iptali koşulu belirlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, bu Kanun’da öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebileceği düzenlenmiştir. Bu halde “İbranamedir” başlıklı belgenin düzenlenmesinden itibaren 2 yıl geçmeden dava açıldığı, anlaşmanın tarafı olan ...’ın sözleşmedeki edimlerin çoğunu yerine getirmediği anlaşılmıştır. Müteselsil borçlulardan birinin zarar görenin zararını ödemesi oranında diğer borçlular borcundan aynı oranda kurtulurlar. TBK'nun 166 maddesi (BK’nun 145. m) “Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır” hükmünü içerir. Açıklanan nedenlerle, davacılar ... ve ...'nun talep edebilecekleri destekten yoksunluk tazminatı yönünden aktüer bilirkişiye inceleme yaptırılması, ibraname gereğince sürücü ... tarafından yerine getirilen edimlerin ve değerinin belirlenmesi, davacıların tazminat alacakları ile yerine getirilen edimler ve değeri karşılaştırılarak 2918 sayılı Yasanın 111.maddesi gereğince sürücü ... tarafından yapılan ödemelerin yeterli olup olmadığının tespiti, ödemelerin tazminat için yeterli olması durumunda davalı ... şirketi hakkındaki davanın reddi, ödemelerin yetersiz kalması halinde ise davacıların tazminat alacaklarından ...'ın yaptığı ödeme ve yerine getirilen edimlerin mahsubu sonucu kalanına hükmedilmesi gerekirken 2918 sayılı Yasanın 111.maddesi hükmünün yanlış değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde sigorta şirketi aleyhindeki davanın reddi doğru değildir.2) Davacılar anne ..., trafik kazası sonucu vefat nedeniyle kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü ve işleteninden manevi tazminat talep etmiştir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.'nun 4. Maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, davacıların vefat edenin annesi ve babası olduğu ve diğer hususlar gözetildiğinde davacılar için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve davacı anne ve baba için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.3)Davacılar vekili maddi tazminat davasını yalnız davalı ... ....’ye yönelttiğine göre, reddedilen maddi tazminat davası nedeniyle yalnız davalı ... şirketi yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, davalı ... şirketi ile birlikte diğer davalılar yararına da hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... .. yararına BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar ve davalı ... . yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ... ..'ne geri verilmesine 12/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.