Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7352 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18073 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.05.2015 Salı günü davacılar tarafından gelen olmadı. Davalı ... vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlu olan ...’ın davalı tarafından .. poliçesi ile sigortalı araç ile 20.08.2011 tarihinde tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazasında vefat ettiğini, 3.kişi sıfatındaki müvekkillerinin çocuklarının destekten yoksun kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için ayrı ayrı 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini anne ... için 26.774,05 TL’ye, baba ...için 23.932,57 TL’ye yükseltmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, davacıların murisinin tam kusuruna rağmen destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 50.706,62 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1)Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacıların birlikte dava açmaları objektif dava birleşmesi niteliğinde olup davacılar ... ve ...ihtiyari dava arkadaşı konumundadırlar. Mahkeme kararının hüküm fıkrası açık seçik ve kararın infazında tereddüde yol açmayacak biçimde olmalıdır. Bu halde, mahkemece her bir davacı lehine hükmedilen tazminat miktarı ayrı ayrı gösterilmeden toplam tazminat miktarı üzenden hüküm kurulması doğru olmamıştır.2)Davalı ... şirketi vekilinin davacı anne ... yönünden temyiz itirazları incelendiğinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen aktüerya bilirkişisi raporunda belirtilen destek tazminatına ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacı anne ...’ın ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmasına, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun bu davacıya yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacı anneyi etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ... şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacı ...’da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı ... şirketinin sorumlu olacağına (HGK'nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK'nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı, HGK nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 esas,2013/74 karar sayılı ilamları uyarınca) göre davalı vekilinin davacı ... yönünden yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.3)Davalı ... şirketi vekilinin davacı ... yönünden temyiz itirazları incelendiğinde; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralan-lanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Dava konusu olayda ise, davacıların desteği ... idaresinde bulunan araç ile yaptığı tek taraflı kazada destek vefat etmiştir. Kaza yapan araç, ölen ...’ın babası davacı ... adına kayıtlı olup, bu kişi zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine göre sigorta sözleşmesinin tarafıdır ve davacı ... kaza tarihinde aracın işleteni olduğu anlaşılmaktadır. Davalı ... şirketi işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde teminat altına aldığına göre işletenin kendi zararından sorumlu olmadığından davacı ... davalı ... şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeyeceği dikkate alınmadan bu davacı yönünden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı ... hakkındaki temyiz itirazlarının reddine, davacı ... yönünden verilen hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.5.2015 tarihinde Üye ...'ın karşı oyu ve oybirliğiyle karar verildi.