Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 734 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15998 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R -Davacı vekili, davalı ...'ün müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir.Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece ivazlar arasında fahiş fark bulunması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Dava İİK.nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İptal davasının konusu iptale tabi bir tasarruf ile borçlunun 3.kişiye devretmiş olduğu mal veya hak üzerinde davacı alacaklının cebri icra yolu ile hakkını alma yetkisini elde etmesidir. İptal davası ayni bir dava olmayıp şahsi bir davadır. Dava konusu mal veya hak lehine tasarruf yapılmış olan 3. kişinin elinde ise iptal davasının konusu o mal veya hak üzerinde cebri icraya devam edilmesi, lehine tasarruf yapılan kişi o mal veya hakkı elinden çıkarmış ise o zaman davanın konusu 3. kişinin o mal veya hakkın değeri oranında tazminata mahkum edilmesi gerekir.Üçüncü kişinin mal veya hakkı dava sırasında elinden çıkarması veya elinden çıkardığının dava sırasında öğrenilmesi halinde, davanın ıslahına gerek olmadan davacı alacaklı davaya bedel davası olarak devam edilmesini isteyebilir veya devralan 4. kişi davaya dahil ederek davaya devam edilebilir.Somut olayda davalı borçlu ... dava konusu 192 ada 109 sayılı parsel üzerindeki 19 nolu bağımsız bölümü 18.06.1999 tarihinde davalı ...'a, .. ise aynı taşınmazı 04.03.2008 tarihinde ...'e satmıştır. Bu durumda davacı alacaklı banka tarafından 4. kişi konumundaki ...'ün kötü niyetli olduğunun ileri sürülmesi halinde adı geçen kişiyi davaya dahil edip etmeyeceği hususunda seçimlik hakkının hatırlatılması, davaya dahil ettiği takdirde kendisine tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması, taşınmazı elinde bulunduran dava dışı ...'nın davaya dahil edilmemesi, yada davaya dahil edildiği halde kötü niyetinin kanıtlanamaması ve borçlu davalı ile 3. kişi ... arasındaki davanın kabulü halinde ise davanın tazminat isteğine dönüştüğünün kabul edilerek, 3.kişi ...'in taşınmazı elden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında ve davacının alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.