MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili; davalının sürücüsü olduğu araç ile müvekkilinin kullandığı aracın çarpışması sonucu 7.12.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, bacağında oluşan kırık nedeniyle ameliyat olmak zorunda kaldığını belirterek, 40.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili; müvekkiline izafe edilen tali kusuru kabul etmediklerini, davacının kendi kusuruna dayalı olarak dava açamayacağını öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava trafik kazası sonucu yaralanmadan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, davacının kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, bacağında meydana gelen kırığın arıza bırakmadan iyileştiği anlaşılmaktadır. Manevi tazminatın değerlendirilmesinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan somut olayda olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur durumları ile ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında davacı için hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğu, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha az manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e geri verilmesine, 12.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.