Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 73 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9054 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :...........Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacıya ait olup kaza tarihi olan 01.09.2013 tarihinde park halinde bulunan araca, davalının zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın başka bir araca çarptıktan sonra savrularak çarptığını, davacı aracında hasar oluştuğunu, başvuruya rağmen davalının hasar bedelini ödemediğini, eksperden alınan raporla davacı aracında 4.353,19 TL. hasar tespit edildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000 TL. hasar bedelinin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının aracına çarparak hasarlanmasına yol açan aracın kaza tarihini kapsar poliçesinin bulunmadığını, zira şirketleri tarafından sigortalanan araca ilişkin trafik sigorta poliçesinin 31.08.2013 tarihinden geçerli olmak üzere 03.09.2013 tarihinde iptal edildiğini, kaza tarihinin poliçe yürürlüğü içinde olmadığını, zarardan sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu kaza nedeniyle davalının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedelinin, kazada davacı aracına çarparak hasara yol açan karşı aracın trafik (ZMSS) sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91–101. maddelerinde zorunlu mali mesuliyet sigortası düzenlenmiştir. Bu sigortanın amacı trafik kazaları nedeniyle 3. kişilerin uğrayacakları zararların kolayca temin edilmesini sağlamaktır. Bu sigorta işleteni değil, aracı takip etmektedir. Zorunlu mali mesuliyet sigortası işletenin Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yapılmaktadır. KTK'nun 91.maddesinde, işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, aynı yasanın 94. maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişinin 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olduğu, sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle 15 gün içinde feshedebileceği, sigortanın fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerli olacağı düzenlemelerine yer verilmiştir. Aynı Yasa’nın 95. maddesinde ise, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurulabileceği hükümlerine yer verilmiştir.Bu bakımdan olay tarihini kapsayan zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesinin varlığı halinde KTK'nun 95/2. maddesi gereğince sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin poliçenin iptal edildiği, geçersiz olduğu bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığı gibi haller sigortacı tarafından 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden, sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesinin sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını ve indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Somut olayda; davalı sigorta şirketi vekili, işletenin kaza tarihinden önce, 16.08.2013 tarihinde yapılan noter satışı ile değişmiş olduğunu, işletenin değişmesi nedeniyle 31.08.2013 tarihinden geçerli olmak üzere 03.09.2013 tarihinde ZMSS poliçesinin iptal edildiğini, kaza tarihinin poliçe yürürlüğü içinde olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuş; mahkeme tarafından da ZMSS poliçesinin işleten değişikliği nedeniyle iptal edildiği, bu nedenle davalının zarardan sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davalı ....., davacının aracına çarparak hasar görmesine yol açan dava dışı işletene (sigorta ettirene) ait aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Davalı ....ile dava dışı işleten arasında 26.07.2013-26.07.2014 vadeli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi düzenlenmiş olup davaya konu kaza 01.09.2013 tarihinde, yani poliçe vadesi içinde meydana gelmiştir.2918 sayılı KTK'nun 94/3. maddesi ile sigorta poliçesinin feshinden itibaren 15 gün süreyle daha sigortanın geçerli olduğunun düzenlenmiş olması; davalı sigortacının kaza tarihinden önce mevcut olan ZMSS sigorta poliçesini 03.09.2013 tarihinde feshetmiş olmasına karşın davaya konu kazanın 01.09.2013 tarihinde, yani sigortacının feshinden önce gerçekleşmiş olması; davalı tarafın iddia ettiği gibi poliçenin 31.08.2013 tarihinden geçerli olacak şekilde 03.09.2013 tarihinde feshedildiği kabul olunsa dahi, ifade olunduğu üzere sigorta fesihten sonraki 15 gün boyunca geçerli olmaya devam edeceğinden kaza tarihinin yine sigorta korumasının devam ettiği dönemde gerçekleşmesi; KTK 95/2. maddesi gereğince feshe ilişkin bu durumun sigortacı ile sigortalısı arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirmesi nedeniyle, fesih iddiasının 3. kişi konumundaki davacıya karşı ileri sürülmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, kaza tarihi itibariyle geçerli bir trafik sigorta poliçesinin bulunduğu ve davalı sigorta şirketinin de meydana gelen zarardan sorumlu olduğunun kabulü ile, işin esası yönünden tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.