Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekillerince temyiz edilmiş, davacılar vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 14.06.2016 Salı günü davacılar vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R-Davacılar vekili; davalı Belediyeye ait çöp kamyonunun bisikletle oynamakta olan 5 yaşındaki davacı ...'ye çarpması sonucu 16.07.2012 tarihinde meydana gelen kazada davacının ayağından ağır biçimde yaralandığını, 65 gün süreyle hastanede yatarak tedavi gördüğünü, tedaviye rağmen müvekkilinin kalıcı sakatlığa maruz kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı Sude için sürekli iş göremezlik nedeniyle 1.000 TL, tedavi ve yol gideri nedeniyle 1.000 TL maddi, 100.000 TL manevi; davacı anne ve baba için ayrı ayrı 50.000 TL manevi tazminatın (davalı ... şirketii sadece maddi tazminattan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle sorumlu olmak üzere) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 13.08.2015 tarihinde harcını tamamlamak suretiyle maddi tazminat talebini 73.163,29 TL'ye yükseltmiştir. Davalı ... şirketi vekili; müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu öne sürerek, davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili; davaya konu kazanın küçük ...'nin bisikleti ile karşıya geçmeye çalışırken aracın sol ön burnuna çarpıp bisikleti ile düşmesi ve bisiklet pedalına ayak topuğunun sıkışması sonucu meydana geldiğini, söz konusu kazanın oluşumunda müvekkiline ait araç sürücüsünün kusurunun olmadığını, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.Davalı ... vekili, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını öne sürerek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat davasının kabulü ile, sürekli maluliyet nedeniyle 64.919,62 TL, geçici iş göremezlik nedeniyle 3.036,42 TL, bakım gideri 4.232,25 TL, ulaşım gideri 975,00 TL olmak üzere toplam 73.163,29 TL maddi tazminatın davalılar ... ve ...'ndan kaza tarihinden, davalı ... şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen; manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı ... için 25.000 TL, ... ve ... için ayrı ayrı 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'ndan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde BK.nun 47. maddesindeki (6098 s. TBK. md. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm; davacılar vekili ile davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava; Borçlar Kanunu'nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.Mahkemece hükme esas alınan 19.12.2014 tarihli raporda, %13 oranında sürekli maluliyet ve 6 ay geçici iş göremezlik süresi belirlenmiş, aktüer bilirkişi raporunda da davacının sürekli maluliyetinin yanı sıra 6 aylık geçici iş göremezlik süresi için zarar hesaplanmıştır. Davacı Sude, 5 yaşında olup, geçici iş göremezlik döneminde çalışıp gelir elde etmesi mümkün olmadığından bu istem yönünden davanın reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.3-Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine; reddedilen her bir dava yönünden de davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti taktir edilmesi gerekmektedir.Somut olayda; her bir davacı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat için kendisini vekille temsil ettiren lehine vekalet ücreti taktiri gerekirken toplam maddi ve manevi tazminat miktarı üzerinden vekalet ücreti taktir edilmesi, her bir davacı yönünden de, reddedilen tazminat tutarı dikkate alınarak davalı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerekirken, reddedilen toplam maddi ve manevi tazminat miktarı üzerinden tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davacılar vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin; (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.