MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı, davalıya ait aracın tek taraflı kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan ...'ın vefat ettiğini, sürücünün alkollü olduğunun tespit edildiğini, müvekkili tarafından vefat edenin hak sahiplerine 47.468,00 TL ödeme yapıldığını belirterek ıslahla birlikte ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacı ... şirketinin ödediği bedeli müvekkili sigortalıdan rücu hakkının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Yapılan yargılama sonucu davanın reddine dair verilen hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, Dairemizin 26/01/2012 gün 2011/672-2012/668 sayılı kararı ile bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 47.468,00 TL alacağın 6.000,00 TL'lik kısmına 14.09.2007 dava tarihinden, 41.468,00 TL'lik kısmına 12.11.2013 ıslah tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, müteveffanın hak sahiplerine ödenmesi gereken destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması için alınan aktüerya bilirkişi raporunda, desteğin bakiye yaşam süresi için CSO 1980 tarihli tablo esas alınmış ve bilinmeyen dönem geliri belirlenirken %0 faiz uygulanarak hesaplama yapılmış ise de yapılan hesaplama Yargıtay tarafından kabul edilen uygulamalara uygun değildir. Hesaplamada, bakiye yaşam süresinin belirlenmesinde Yargıtay uygulamalarına uygun şekilde PMF 1931 tablosunun esas alınması ve işleyecek dönem tazminatının 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve %10 oranında iskonto edilmek suretiyle hesaplanması ve davacı tarafından yapılan ödeme tarihindeki verilerin esas alınması gerekirken Yargıtay uygulamalarına aykırı şekilde yapılan hesaplamanın hükme esas alınması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.