Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7218 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21423 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, plakası ve sürücüsü belirlenemeyen bir aracın davacıya çarpması sonucu ağır yaralandığını ve sakat kaldığını ileri sürerek, olaydaki kusur durumunun tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindirBK.nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir.Buna karşılık, 2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar." hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, trafik kazası 20.5.2008 tarihinde meydana gelmiş, eldeki dava ise 11.3.2011 tarihinde açılmıştır. Davacı bu kazada yaralanmış olup, davacıya çarpan ancak plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün eylemi kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 Sayılı TCK'nun 89 maddesi kapsamında kalmaktadır. Sürücünün anılan eylemi nedeni ile öngörülen ceza zamanaşımı süresi TCK'nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıldır. Buna göre, kaza tarihiyle davanın açıldığı tarih arasında uzamış ceza zamanaşımı süresi henüz dolmamıştır. O halde, mahkemece yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.