Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6863 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21075 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; davalı ...'un maliki, diğer davalı ...'un sürücüsü olduğu aracın yaya olarak yürümekte bulunan davacılara çarparak yaralanmalarına neden olduğundan bahisle, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için ise 2.000,00 TL olmak üzere toplam 7.000,00 TL maddi tazminatın; olay nedeniyle davacı müvekillerinin duymuş oldukları elem ve ızdıraplarının karşılığı olarak davacı müvekkili ... için, 15.000,00 TL, davacı müvekilli ... için ise, 5.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile ... için 562,50 TL ve davacı ... için 98,83 TL maddi tazminat ile ... için 5.000,00 TL ve davacı ... için 2.500,00 TL manevi tazminatın 23/02/2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Davanın maddi tazminat yönünden kabul edilen kısmı İbrahim Vahit için 562,00-TL, Macit için 98,00-TL olup temyize konu karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Buna göre davalı ...'un maddi tazminat taleplerinin kesin olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ...'un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda, düzenlenen raporunda, davacı ...'in kaza sırasındaki yaralanmasının iyileşme sürecinin 15 gün olduğunu ve Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü kapsamında maluliyet oluşturmayacağı belirtilmiştir. Yine davacı ......'ın kaza sırasındaki yaralanmasının iyileşme sürecinin 3 gün olduğunu ve Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü kapsamında maluliyet oluşturmayacağı belirtilmiştir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'un maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'un sair temyiz itirazlarının reddine, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 7.5.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.