MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkiline ait dava dışı sürücü ... yönetimindeki aracın, gidiş istikametinde bulunan içi su dolu yoldaki münferit çukurlara girmesi sebebiyle lastiklerinin patladığını, direksiyon hakimiyeti kaybedilen aracın karşı istikametten gelen 3.kişiye ait araçla çarpışarak şarampole devrildiğini, yolun bakım onarımını ve gerekli işaretlemeleri yapmayan davalının olayda tamamen kusurlu olduğunu, aracın pertinin uygun bulunduğunu, tespit raporunda davalı tarafa %60 kusur verildiğini araçta sovtaj indiriminden sonra 18.000,00 TL. zarar bulunduğunu belirterek şimdilik %60 kusur oranına isabet eden 10.800,00 TL.'nin kaza tarihinden işleyecek faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, idari yargı mahkemelerinin görevli olduğunu, kusuru, zarar miktarını kabul etmediğini, davacı tarafın olayda kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Adli ve idari yargı mahkemeleri arasında görev uyuşmazlığı olduğundan, uyuşmazlık mahkemesi 01.07.2013 tarih 2013/779-1086 sayılı kararı ile davanın ç??zümünde Adli Yargının görevli olduğuna oyçokluğuyla karar verilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.500,00 TL. tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan, araç hasarına ilişkin maddi tazminat davasıdır. Davacı tarafa ait araç, dava dışı ... yönetiminde iken yol üzerinde mevcut münferit derinlik ve uzunluktaki çukurlardan kaçmak isterken kaza meydana gelmiştir. Kaza tespit tutanağında davacı aracının sürücüsüne aracının hızını, aracın yük ve teknik özellikleri, yol, hava, trafik durumuna göre ayarlamadığından 5/8, davalı idareye yol üzerinde tehlike oluşturan muhtelif çukurların bakım onarımını yapmaması sebebiyle 3/8 oranında kusur verilmiştir. Davacı tarafça yaptırılan tespit sonucu düzenlenen trafik bilirkişi raporunda (25.03.2012 tarihli), yolun bakım ve onarımından sorumlu davalı idarenin %60, oluş şekline göre sürücü ...'in kontrolsüz ve hızlı araç kullanması sebebiyle %40 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş; sürücü ...'ın emniyet kemerinin takılı olmamasının kazada kusur oranını etkilemeyeceği ancak araçtan dışarı fırlayarak kaza sonucu yaralanmasında etkili olduğu bildirilmiştir. Davaya konu kaza 06.03.2012 tarihinde saat 13.00 te meydana gelmiştir. Davacı vekili davalı idarenin olayda şimdilik %60 oranında kusurlu olduğuna dayanarak dava açmıştır. Aynı olayla ilgili Söğüt SCM'nin 2013/33 esas 2013/115 karar sayılı dosyasında, davalı ... çalışanları hakkında taksirle yaralamaya sebebiyet vermekten dava açılmıştır. Sürücü ... basit tıbbi müdahale ile iyileşecek şekilde yaralanmıştır. ...'ın emniyet kemeri takılı olmadığından araçtan dışarı fırlamıştır. Keşiften sonra alınan trafik bilirkişi raporu ile .... alınan raporlarda, sürücü ...'ın emniyet kemerini takmaması sebebiyle yaralanmasının arttığı, hızlı araç kullandığı, manevra yaparak çukurların sağından banketi de kullanarak geçebileceği gerekçesiyle asli,... çalışanları sanıkların yolun bakım onarımını yapmamaları, işaretleme olmaması sebebiyle tali kusurlu oldukları belirtilmiş; mahkemece sanıklar tali kusurlu kabul edilerek neticeten 1.500,00'er TL. para cezasıyla cezalandırılmalarına karar verilmiş; hüküm, 26.11.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dosyada, kusur yönünden hükme esas alınan ... alınan raporda; davacı aracının sürücüsü ...'in emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle yol üzerine fırladığı, aracının hızını yol ve trafik şartlarına göre ayarlamadığı gerekçesiyle, davacı tarafın olayda %75 oranında, davalı idarenin yolun bakım ve onarımını yapmaması, gerekli işaretlemeleri bulundurmaması sebebiyle %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Dava, yaralanma sebebiyle açılan tazminat davası olmayıp, araç hasarına ilişkindir. Bu durumda davacı aracının sürücüsünün emniyet kemerinin takılı olup olmaması kusur durumunun belirlenmesinde etken olarak gözönüne alınamaz. Emniyet kemerinin kullanılmaması araç hasarına dair tazminat yönünden kazada kusur oranını etkilemez. Davacı tarafın bu yöne ilişkin itirazları da değerlendirilmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece... veya ... fen heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi kurulundan, tarafların, kazanın meydana gelmesinde kusur durumlarının tespiti hususunda tüm dosya kapsamına göre gerekçeli, ayrıntılı, denetime elverişli, önceki raporların da irdelendiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de; davalı KGM yargı harçlarından sorumlu olmadığı halde, yazılı olduğu gibi peşin harç, başvurma harcı ile bakiye karar ve ilam harcından sorumlu tutulması da doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.