MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi.Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı alacaklı vekili, ....İcra Müdürlüğü'nün 2009/1418 sayılı takip dosyasında alacaklı Mehmet Yılmaz tarafından borçlu ... aleyhine yürütülen takipteki alacağın müvekkili tarafından temlik alındığını, borçlunun diğer davalı eşinden muvazaalı bir şekilde boşandığını ve alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla boşandığı eşine bir takım taşınmazlarını satarak devir ettiğini ileri sürerek muvazaalı satış işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı borçlu vekili satışların muvazaalı aciz vesikası bulunmadığını, tasarrufun iptali davasının koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı 3.kişi vekili, müvekkilinin borçlu eşi ile 2006 yılından beri ayrı yaşadığını ve 2008 yılında boşandığını, boşanmadan önce müvekkiline ait taşınmazların borçlunun başka borçlarını karşılamak için satıldığını, dava konusu taşınmazların bu nedenle müvekkiline satıldığını, satışların gerçek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece davalıların karı-koca oldukları, daha sonra boşandıkları, borçlunun taşınmazlarını borcun doğum tarihinden sonra boşandığı davalı eşine satarak devir ettiği, satış işlemlerinin muvazaalı olduğu, borçlunun alacağı karşılayacak başkaca malvarlığının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmazlara ait satış işlemlerinin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı 3.kişi ve davalı borçlu vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, İİK'nun 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı yasanın 283.maddesi uyarınca, davanın sabit olması halinde, 3.kişi adına oluşturulan kaydın tashihine gerek olmadan dava konusu malın alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi tanınmak üzere tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak hüküm kurulması doğru değil bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün 6100 Sayılı HMK'nun geçici 3/2.maddesi göndermesiyle HUMK'nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı 3.kişi ve davalı borçlu vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendindeki "...tasarrufların iptaline" ibaresinden sonra gelmek üzere "davacı alacaklıya takip konusu alacak ve fer'ileriyle sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesine" cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 7.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.