MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, müvekkillerinden ...'nın eşi diğer müvekkillerinin babası muris ...'nın 13.7.2007 tarihinde öldüğünü, ölümünden üç gün önce 10.7.2007 tarihinde adına kayıtlı ... plakalı aracını torunu davalı ...'ya sattığını, satışın gerek mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik gerekse BK'nun 18 maddesi gereğince muvazaalı olması nedeniyle iptale tabi olduğunu belirterek dava konusu aracın satışına ilişkin 10.7.2007 tarihli satış sözleşmesinin iptali ile müvekkilleri üzerine veraset ilamındaki hisseleri oranında mülkiyetin davacılara ait olduğunun tespiti ile tesciline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili, davacıların aynı konuda açtıkları .Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/331 Esas 2010/341 Karar sayılı dosyası nedeniyle eldeki davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkilinin mirasçı olmaması nedeniyle aleyhine dava açılmayacağını, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda aynı davanın daha önceden açılmış halen görülmekte olduğu gerekçesiyle dava şartı noksanlığı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, muris muvazaası, olmadığı takdirde TBK'nun 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Mahkemece derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Derdestlik itirazına konu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/331 Esas 2010/341 Karar (bozmadan sonra 2012/515 Esas 2013/81 Karar) sayılı davasının davacılarının ..., ..., ... ve ... olduğu anılan davada ...'nın davacı olmadığı; eldeki davada ise davacıların ..., ..., ... ve ... olduğu yine derdestlik konusu davada davacıların ehliyetsizlik, hata hile gabin, muris muvazaası ve genel muvazaaya dayalı olarak iptal isteminde bulundukları, 16.3.2009 tarihli ıslah dilekçeleri ile muris muvazaası ve genel muvazaaya ilişkin taleplerini atiye bıraktıkları, davaya ehliyetsizlik, hata hile gabin hukuki sebebine dayalı olarak devam ettiklerini bildirdikleri, mahkemece 27.4.2010 tarihli karar ile murisin işlem tarihinde hukuki fiil ehliyeti bulunduğundan bu yöndeki iptal isteminin reddine, TBK'nun 31 maddesinde düzenlenen hata ve hile nedeniyle dava konusu satış işleminin iptaline karar verildiği, hükmün ....Hukuk Dairesinin 1.3.2012 tarihli ilamı ile hata ve hilenin ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gereğine dayanılarak bozulduğu bozma üzerine Mahkemece 11.1.2013 tarihli karar ile dava konusu satış işleminde hata ve hilenin ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği, hüküm 3.6.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda derdestlik itirazına konu davanın tarafları ve hukuki sebebi ile eldeki davanın tarafları ve hukuki sebebi farklı olduğundan eldeki davanın esasına girilerek duruşma açılması davacılar ile davalının bildireceği delillerin toplanması, terditli açılan davadaki hukuki sebeplerin ayrı ayrı değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 5.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.